| |
|
|
Haber Sabah'ın ta kendisi!
Said Nursi'den Fethullah Gülen'e Nur Hareketi başlıklı yeni yazı dizisi hakkındaki düşüncelerimi biraz daha açmak istiyorum. Okursanız göreceksiniz: Bu dizide henüz bir 'haber' yok. Ancak bence dizinin kendisi daha doğrusu SABAH'ın kendisi burada haber! Çünkü... Bizim büyük medya bugüne kadar birçok açıdan bu topluma uzak durdu. Örneğin Nur hareketi... Başta Fethullah Gülen olmak üzere Nurcularla ilgili sürüyle haber okudunuz ya da seyrettiniz. Ancak bunların hiçbiri 'anlamaya' yönelik değildi. Halbuki ortada bir gerçek var. Beğenin ya da beğenmeyin, hoşlanın ya da hoşlanmayın, sevinin ya da üzülün... Hissiniz, tavrınız, siyasetiniz, ideolojiniz ne olursa olsun... Nur hareketi bu ülkenin bir gerçeğidir. Milyonlarca insan kendini bu cemaatten sayıyor. Said Nursi'nin kitaplarını okuyup tartışıyorlar. Bazısı Gülen'in önayak olduğu kuruluşlarda çalışıyor. Batılı din sosyologları bu konuda incelemelerde bulunuyor. ABD doğumlu Kanadalı Fred Reed gibi kimi Batılı gazeteciler Said Nursi'nin hayatını merak edip araştırıyor. ('Anadolu Kavşağı' adlı kitabı hiç de fena değil.) Peki onca insanın yer aldığı bir hareket nasıl olur da büyük medyada yer almaz. Tekrar edeyim: 'Övelim, bayılalım, yüceltelim' demiyorum... Ama anlamaya çalışmamamızı anlayamıyorum! Bence böyle bir diziyle Sabah, Türkiye'nin gizli tarihine ışık tutuyor. Aslında bilinmeyen bir şey yok. Kitaplar, belgeler ortada. 'Gizlilik' şu anlamda: 'Resmi tarih' diyeceğim bir anlayış böyle bir geçmişi yok sayıyor. Büyük, ulusal medya da bu çizgide hareket ediyor. Bunun benim bildiğim tek istisnası 1996'da Savaş Ay'ın 'A Takımı'nda yaptığı kapsamlı TV haberi. Onun dışında kayda değer bir yaklaşm hatırlamıyorum. Mesela ülkemizin en önemli sosyal bilimcilerinden Prof. Şerif Mardin, Said Nursi'yi sosyolojik açıdan incelediği için 'Türkiye Bilimler Akademisi'ne alınmıyor! Olacak iş mi? Size basit bir soru sorayım: Nur cemaati tarikat mı, değil mi? Eğer Nur cemaati için 'tarikat' kelimesini kullanıyorsanız... Bu konuda hiçbir şey bilmiyorsunuz demektir. Peki neden bu hareketin bir tarikat oluşumu olmadığını öğrenmek istemez misiniz? Bu ve benzeri tuhaflıkları ne zaman aşacağız?
|