|
|
En romantikleri o hep aşkı arıyor
UNICEF'in ABD elçisi Sarah Jessica Parker, Sex And The City'deki rolüyle 3 kez Golden Globe, SAG ve 1995'te Amerikan Sivil Özgürlükleri Birliği'nin ödüllerini aldı. Parker, dizide canlandırdığı karakteri şöyle tahlil ediyor: "Carrie Bradshaw genelde harap bir şekilde yaşıyor; dairesi karmakarışık, her tarafta üzerinden atlaması gereken ayakkabıları var, çılgın topuklu ayakkabılarıyla şehrin her tarafına koşuyor ama her zaman geç kalıyor çünkü organize değil. Carrie çağın ürünlerini tüketiyor; sigara içiyor, kokteyl türü içkileri seviyor ama aslında geri kafalı bir kadın. Öyle olmasaydı, evlenir hayatını düzene koyardı. Carrie, Samantha'ya, Big'le (erkek arkadaşı) içmeye, yemeğe ve dans etmeye gideceğini söylediğinde, gerçekten çok klasik bir akşamı anlatıyor. Aslında aralarında en romantik olan o, hiç durmadan gerçek aşkı arıyor." Sanatçının dizi hakkındaki görüşleri ise şöyle: "Dizideki karakterler ve canlandıran oyuncular, kadın hareketlerinden büyük fayda sağladı. Karakterlerin cinsel özgürlükleri, olanakları ve yetenekleri var. Güçlüler ve kendilerine güveniyorlar. Eğer seçme, oy verme, istediğin gibi giyinme, istediğinle beraber olma, biriyle istediğin türde arkadaşlık etme hakkın varsa, tüm bunlar en sonunda senin karakterini oluşturan dokuya dönüşüyor. Fakat ben bu dizinin feminist bir dizi olduğunu düşünmüyorum."
|