Hasret yazısı
Uzun zamandır hasret kaldığımız cümleleri sayfalara taşımanın 'yabancılığını' duyuyoruz. Fenerbahçe için 'iyi şeyler' yazmanın üzerinden o kadar çok zaman geçmişti ki, bazılarımız hala eski alışkanlıklarını devam ettiriyorlar. Sanki gribe yakalanmışlar, geçmesini bekliyorlarmış gibi. Artık 'dönülmez yola' giren Fenerbahçe'nin yükselişini önlemenin imkansız olduğu bir dönemdeyiz. Geçen sezon yaşanan 'tecrübe' süreci içinde, hem oyuncusu, hem de teknik adamıyla 'yetiştirilen' bir grubun 'keyif' dakikaları başladı. Daum bile artık bu düzeni bozamaz, bozmasına da izin verilmez. Alman hoca aslında ülkesinin ekolünü benimsemesi gerekirken, maceraların peşine düşünce, at yarışında altılı tutturma hayali ile kira parasını batıran 'gariban' konumuna düştü. Her maçtan sonra boynu bükük eve döndüğünde 'zılgıtı' yedi. Sonuçta Fenerbahçe özlenen orta sahasına kavuştu. Ve yine sonuçta bir takımın takım olabilmesi için 'yıldız' bile olsalar bazı oyuncuların kenarda oturtulması gerektiği anlaşıldı. Çok forvetle oynamanın galibiyetin garantisi olmadığı belli oldu. Türkiye Ligi'nde topal da koşsanız şansınız yaver gidiyor, bir frikik veya iki kornerden işi bitiriyordunuz. Ama Avrupa'nın takımları sizi 'fiskeleyiverdi'.
Hakem sicili temiz Bugüne gelinirken yaşanan acılardan çıkan derslerle olgunlaşan bir grup var karşımızda. Fenerbahçeli futbolcular son 1,5 senedir kötü oynasalar bile her karşılaşmada iyi mücadele ettiler, ve sorumluluklarını bilerek oynadılar. Başarı ve keyif en önemli vizyondur. Fenerbahçe takımı kendi içindeki sorunları başarının getirdiği keyifle büyütmeden aşmayı başaracak olgunluğa da ulaşmıştır. Eğer büyütmeye kalkan olursa, yönetim buna izin vermeyecek kadar tetiktedir. Geçmiş dönemlerde şampiyonluğa oynayan takımların sicillerine işleyen 'hakem yanlışları' bu kez ortalarda yok. Aksine Fenerbahçe puan kaybettiği maçlarda aleyhindeki hakem hatalarını tartışmış, hatta başkanı Nobre'yi oyundan atan hakemi tebrik bile etmiştir. Diyarbakır maçındaki boş tribünler Fenerbahçe taraftarı adına ayıptır. Çünkü bu stat Türkiye'nin en rahat, standartı yüksek ve güvenli alanıdır. Orada küfür bile yokken, olay telaşına düşenleri anlamak mümkün değil. Saracoğlu'nu mabed yapanlar, yıllardan beri ilk kez yaşananları kaçırmamalı. Rakiplerini yenen, hakemleri mağlup eden, kendi teknik adamını yetiştiren, futboluyla tribünleri keyiflendiren bir Fenerbahçe takımını yazmanın keyfini yaşamak istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz?
|