|
|
Haberin üzerine balıklama atlamak
10 Kasım haftasında pek çok farklı ekranda aynı ismi gördük. Seyfettin Yağız... Kimdi bu Seyfettin Yağız? Atatürk'ün makam şoförü olduğunu iddia eden yaşlı bir adamdı. Elinde Atatürk'ün olduğunu iddia ettiği bir tutam sarı saç, yine Ata'nın olduğunu öne sürdüğü terlik ve ayakkabılarla o televizyon senin, bu stüdyo benim dolaştı durdu... Peki sonra ne oldu? Zaman gazetesi işin peşine düştü ve gerçeği ortaya çıkarttı. Hiçbir tarihi kayıtta Atatürk'ün şoförü olarak Seyfettin Yağız ismine rastlanmamış. Adamın elinde tuttuğu "sırma sarı saçlar" da Ata'ya değil, sarışın bir hemşireye aitmiş. "Atatürk bunları Florya'da spor yaparken giyerdi" diye gösterdiği spor ayakkabılarının markası Kinetix'miş. (Bu marka ayakkabılar Atatürk'ün ölümünden 52 yıl sonra Türkiye pazarında üretilmiş) Terlikler ise Eminönü'ndeki seyyar satıcılardan alınmış... Yağız, nüfus kayıtlarına göre 1917 doğumlu. Buna göre Atatürk'ün şoförlüğünü yaptığı tarihte 10 yaşında olması gerekiyor! Gazete muhabirlerinin yaptığı araştırma sonucunda Seyfettin Yağız'ın bazı psikolojik sorunları olduğu, hatta bu nedenle rapor alıp askerliğini bile yapmadığı ortaya çıkmış. Yani Yağız'ın, "Ben Ata'nın şoförlüğünü yaparken..." diye başlayan ve televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde, internet sitelerinde yayınlanan anıları, muhtemelen ona garip oyunlar oynayan hayal dünyasının bir ürünüymüş... Kıssadan hisseye gelince: "Atlatma haber" yapmak, aslı astarı olmayan her haberin üzerine "atlamak" değildir!
NOT: 6 yıl süresince Atatürk'ün makam şoförlüğünü yapan Ahmet Fahri Uçar, "Ata'nın aziz hatıralarına saygısızlık olacağı" gerekçesiyle bir tek gazeteciye bile anılarını anlatmadan 1997 yılında sessizce öldü.
|