|
|
|
|
|
|
Oğluyla birlikte üniversite okudu
Nurten Özmelek de 50'sinden sonra daha önce yapamadığı şeyleri hayata geçirenlerden. Eşi öldükten sonra boşluğa düşen Nurten Özmelek, o sıralar üniversiteye hazırlanan oğluyla birlikte test çözmeye başlamış. Sonra oğlu onu sınava girmesi için cesaretlendirince öğretmen olma hayallerini hatırlayıp üniversite sınavına girmiş. Ancak öğretmenlik yerine antropoloji bölümünü kazanmış. Oğlu Galatasaray Üniversitesi'nde okurken o da Yeditepe Üniversitesi'nde burslu olarak antropoloji eğitim almaya başlamış. 55 yaşında girdiği üniversiteyi hiç kaybı olmadan ve çok iyi bir not ortalamasıyla bitiren Nurten Özmelek 59 yaşında olmasına rağmen geçen yıl sosyoloji bölümünde master yapmaya başlamış. Kampüste gençlerle aynı sırayı paylaşmaktan büyük zevk aldığını ve okul bitmesine rağmen onlarla hala haberleştiğini söylüyor.
GENÇLERDEN BÜYÜK DESTEK Boğaz'da yapılacak 3. köprü projesine karşı oluşan sivil "Arnavutköy Semt Projesi" ise tez konusunu oluşturuyor. Çocukları yaşındaki insanlarla aynı sıraları paylaşmanın kendisine ayrı bir heyecan ve mutluluk verdiğini söyleyen Özmelek, çevresindeki gençlerin bu konuda kendisini çok desteklerini belirtiyor. Yaşıtları Nurten Özmelek'i gençler kadar cesaretlendirmemiş. Nurten Özmelek'in Boğaziçi Üniversitesi mezunu kızı da onun bu macerasından sonra heveslenip ikinci üniversitesini okumaya başlamış. Özmelek oğlu ile aynı dönem üniversiteye gittiği için sınav dönemlerinde ondan çok destek gördüğünü de özellikle belirtiyor. Kısacası çocukları ve çevresindeki gençler onu o kadar desteklemiş ki hızını alamayıp bir de master yapmaya karar vermiş. Ancak "Okumanın sonu yok!" deyip bir süre sonra çalışmak istediğini de itiraf ediyor. Geçliğinden beri üniversite okuma ve bir işte çalışma hayalini 55'inden sonra da olsa gerçekleştirmenin kendisini çok dinç tuttuğunu ve gençleştirdiğini anlatıyor. Eskiden kendi yaşıtı insanların bir köşeye çekildiklerini ancak şimdi kendisi gibi üniversite okuyan hatta belli bir yaştan sonra ilk kez çalışmaya başlayan insanların giderek çoğaldığını anlatıyor. Bu tarz aktivitelerin insanı günlük sıkıntılarından uzaklaştırdığını ve hayata bağladığını özellikle vurguluyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|