Motosiklet turizmi

Geçen hafta köşem ilk kez 'dikdörtgen' çıktı ve bu beni çok mutlu etti. Bu sayfalarda en başından beri tek ve leylek bacağı gibi upuzun sütunlara yazdım hep. Okurlardan en fazla ilgiyi ise geçen hafta gördüm; tanıdık-tanımadık birçok insan Martin Solveig'in kayıtını istedi benden. Bu ilgi soul müzik tutkusundan mı, efsane gitarcı Jimi Hendrix'ten mi, 'dikdörtgen köşenin fark edilir olması'ndan mı bilemiyorum!.. Oldum olası uzun şeyleri pek sevmem. Roman yazmak istemişimdir hep, uzun şeyleri sevmeyen uzun yazamaz, bu yüzden birkaç girişimim hep yarım kaldı. Motosiklet uzun soluklu bir dost... Ne en kırgın ne en keyifli anlarında yalnız bırakır seni. Aksine hep avutur. Kendini, dondurması elinden düşmüş bir çocuk gibi hissettiğinde dahi bin üzerine, aç gazı, bak nasıl keyfin yerine geliyor yüzüne vuran rüzgarla. Gelelim asıl konuya... Tüm Akdeniz ülkeleri için turizm önemli bir gelir kaynağı. Ülkemiz ekonomisinde de turizm önemli bir yer tutuyor. Akdeniz'in en güzel ve çeşitli coğrafyasına sahibiz. Yatırımlara geç başlamış olsak da artık birçok modern tesisimiz var. Gerçi şu "Her şey dahil" furyası ile Avrupa'nın düşük profilli turist yeri haline geldik nerede ise. Neyse ki turizm sektörümüz bu sistem ile bir yere varamayacağını fark etti ve yat-tekne, golf, su ve hava sporları, kongre, spor ve sağlık gibi özel zevklere yönelmeye başladı. Turizmin gelire dönük yönünü yeni keşfediyor turizmcilerimiz. İşte tam burada her konuda olduğu gibi unutulan bir nokta var: Motosiklet. Motosiklet, özellikle yollarda olmak duygusu ile insana kendini özgür ve farklı hissettiren bir araç. Motosikletçilerin işsiz-güçsüz serseriler olduğu görüşü artık tüm dünyada değişti. Bütün hafta, bütün yıl bir işle boğuşmak zorunda olanlar, streslerini her fırsatta motosikletlerinin üzerinde diyar diyar gezerek atıyor. Avrupa ülkelerinde bir çok tatil kentinin yerel yönetimleri bu turizm potansiyelini kullanmak için sadece motosikletçilere yönelik pek çok festival ve organizasyon düzenliyor. 2003 yılına ait bazı verilere göre sadece Avrupa'da H.O.G. üyesi olan Harley Davidson sahibi sayısı 103 bin.

HARLEYCİLER ANADOLU'DA
İki yıldır Fransız Harleyciler ülkemize geliyor, on gün boyunca Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu geziyorlar. İlk yıl 45 Harley'den oluşan ekibin sayısın geçen yıl 107 oldu. 2005'de 150 Harley'le gelmeyi planlıyorlar. Bu gezileri düzenleyen Lyon Chapter üyesi turizmci Jean-Marc Chapel'e sordum "Turun bütçesi nedir?" diye. Türkiye içi için kişi başı ortalama 6 bin euro olduğunu ifade etti. Gelenlerin çoğunun çift olduğu düşünülürse en az 250 kişi eder. Yani sadece küçük bir motosiklet grubunun on günde ülkemize bıraktığı döviz tutarı bir buçuk milyon euro civarında. Üstelik bu rakama ekstra alışverişler dahil değil. Artık turizmde de bir motosiklet yaklaşımımız oluşmalı. Konunun önemini ilk fark edenlerden biri Fethiye Lykia World oldu. Bölgenin motosiklet turizmine açılması konusunda Lykia World ve bölge belediyeleri ile ortak çalışmalarımız var; önümüzdeki yıllarda bu girişimler meyvelerini verecek. Ancak, motosiklet turizmini bir potansiyel olarak görüyorsak öncelikle trafik yasalarımızı ve motosiklete bakış açımızı acilen düzeltmemiz gerekiyor. Türkiye de birçok motosiklet kulübü yurt dışı geziler yapıyor ve aynı keyfi paylaşmaktan kaynaklanan dostça duyguları ülkemizin tanıtımı amacı ile kullanıyor. Bu ilişkilerin bir sonucu olarak artık Avrupa'dan bir çok motosiklet kullanıcısı tatil için ülkemizi tercih etmeye başladı. Turizmcilerimizin ve turistik bölge yerel yönetimlerimizin motosiklet turizmini ciddi bir seçenek olarak görme zamanı gelmiştir. Haydi, işe önce bir motosiklet alıp binmekle başlayın.