|
|
Televizyona kalite böyle gelecek
Kaliteli programlara ulaşmanın yolu Ekrem Amca'ların sayısının artmasından geçiyor
Hep söylüyorum, amacımız her evde sıkı bir TV eleştirmeni yaratmak diye. İşte 82 yaşındaki okurumuz M.Ekrem Başaran da bunlardan biri. Hani geçen gün bu sütunda yazmıştım. "Siz de bu akşam elinize kalem kağıdı alıp, ekran başına geçin, benden çok daha fazlasını not edeceksiniz" diye... İşte Ekrem Bey de öyle yapmış. Yapımcılar, yönetmenler, oyuncular... İşiniz giderek zorlaşıyor, haberiniz olsun. İşte M.Ekrem Başaran'ın TV eleştirileri:
* 24 SAAT (Star TV): Özel klinik acil servisi. Doktor, hasta yakınına "Maalesef yavruyu almak zorunda kaldık" diyor. Orada, konu mankeni gibi durup, kollarını kavuşturmuş şekilde sahneye seyirci (orada ne işi var ki?) aynı servisten bir doktor hanım soruyor: "Hamile miymiş?"
* SURURİ (Flash TV): Yaralı gelip yaşamını yitiren kazazede, gereken yere götürülmek yerine "Acil" serviste sedye üzerinde; başına kadar beyaz çarşafla örtülü. Yakını gelince, kanlar içindeki yüzünü açıyorlar. Doktor bey nedense sedye başında. Kazazede ile yalnız bir kez ayak üstü görüşmüş olan hemşire, duvara yaslı, elem ve acı içinde. Acil serviste trafik yoğun ama, olsun; maksat "İnci Sineması" durumları yaratılsın.
* TRT 2: A.Muhip Dıranas konulu program. Rahmetli şairimizin 1980'de öldüğü söylendi. Oysa, kamera mezar taşına yakınlaşıyor ve okuyoruz: 1981!
* KURŞUN YARASI (atv): Kurtuluş Savaşı'nın ilk yılları. Kasketli köylüler... 22 Kasım'da. Sabah'ta yayınlanan fotoğrafta da açıkça görülüyor. Ayrıca, kasabada, saçları yarım buçuk örtülü kızlar dolanıyor. İmam Hatip'li değilim (Fransız Kolejinde 11 yıl okudum) "takunyalı" değilim, hiçbir partinin sempatizanı olmadım ama oyumu hep kullandım) Ancak, bu saydıklarım bir aksesuar/giysi hatası değil mi? "Kostümcü" olarak jenerikte yer alan kişi, ya da sanat yönetmeni, bu kadarcığını bilmek zorunda değiller mi? Bir kasket, kareyi çökertmeye yetiyor. Aklıma, Yeniçeri'nin kol saati geldi. Askerler uygun adım yürüyor. Erlerin kepi tamam, ancak siperli şapka giyenler neden bu erlerin önünde değil de arasında yürüyor? Şapka giydiklerine göre, subay olmaları gerekiyor.
* Özellikle "maki"yi mekân tutanlar her zaman ve koşulda, sinek kaydı tıraşlı. Kimseyi hiç tozlu topraklı göremiyoruz. Kampa mı çıkmışlar, dersiniz? Yerli halk, maki'ciler, Yunan askeri hiç mermi dolduruşu yapmadan ha bire ateş ediyorlar. O yıllarda 14 mermi atan otomatik tabancalar mı vardı da ben bilmiyorum? (yaşım 82) Kamyondaki makineli için, mermi yüklü şeridi elleri üzerinde yürütüp silaha doğru süren biri daha olacaktı, yok. (Emekli subay da değilim)
* Atv'ye sitem: Film jenerikleri hiç değilse oyuncu adlarına kadar, bitişte de kesilmeyip verilse, 10 saniye ya sürer ya sürmez. Bir öneride bulunsanız, diye rica edebilir miyim? Yazılarınızı, sanat uğraşlarınızı zevkle izliyor, devamı için, sağlık ve mutluluğunuz için en içten dileklerimi sunuyorum. NOT: Yoksa, havanda su mu dövdüm dersiniz?
*** Hayır efendim, havanda su filan dövmediniz. Allah uzun ömürler versin, bu yaşta bu dikkat ve hassasiyetinizle beni ve okurlarımı mest ettiniz...
|