|
|
Marifet, iltifata tabidir
Kabul etmek lazım ki, selefleri olan bütün Bakanlara fark atarak, iki yıldan az bir süre içinde Milli Eğitim'e kazandırdıkları ile Hüseyin Çelik' ten takdirle söz etmemek, hem haksızlık, hem de (kelimeyi doğru seçerek söylüyorum) "nankörlük" olur. Nasıl olmasın ki, bu kadar kısa bir süre içinde birçok gerekli ve önemli hizmeti Milli Eğitim'e kazandıran Bakan'ı takdirle yad etmemek hiç mümkün müdür? Eskiler, çalışanı ve başaranı takdir etmek anlamında "Marifet, iltifata tabidir" derlermiş. Ama, benim esas anlatmak istediğim şu: Bizim ülkemizde gerek devletin üst katlarında, gerekse bürokrasinin hemen her biriminde, başarıları ile fark edilen ve öne çıkan kimseler, bu başarılara ulaşırken bazı "nasırlı" ayaklara basarlar ve can acıtırlar. Önce takdirle taçlanan bu başarılar, gün gelir nasırı acıyanların keyfine, daha doğrusu çıkarına kurban edilebilir. Çalışmayan insanlar hata yapmaz. Ancak, iş ve hizmet üretenlerin bazen hata yapabilecekleri de düşünülürse bu kimselere kusur yakıştırmak çok kolay olur. AB için müzakere tarihinin görüşüleceği 17 Aralık'tan sonra hükümette değişiklik yapılacağı ve bazı Bakanların ayrılacağı, bazılarının ise yer değiştireceği dolaşan haberler arasında... Kanaatim ve temennim o ki, Milli Eğitim Bakanı, bu hayırlı ve yararlı hizmetlerini tamamlamaktan alıkonmayacaktır. Ve inanıyorum ki ona verilecek daha iki yıllık bir süre, şüphesiz ki Türk eğitim hizmetlerini, yepyeni ufuklara taşıyacaktır. Naci AKAY (İstanbul Milli Eğitim eski Müdürü)
|