| |
Sivil toplumun gücü
Sivil toplum örgütlerinin ne büyük güç haline geldiğini görmek için Ukrayna ve Romanya'ya bakmak yeterli. Ukrayna'da yığınları "Pora" adlı sivil hareket tetikledi. Bir çağrıyla başkent Kiev'de 200 bin kişiyi toplayan bu hareketin arkasında bir avuç genç var. Tabii bir de finansmanı sağlayan Amerikalı milyarder George Soros'un vakfı. Sırbistan'daki "Otpor" ve Gürcistan'daki "Kmara" hareketlerini model alan "Poro", Ukrayna'nın kader seçimi için 2004 başında kolları sıvadı. 40 gönüllü önce Miloseviç'i deviren Sırp gençlerden eğitim aldı. Yeterince "pişince" yayılmaya başladılar. 9 bini aşkın genç katıldı onlara. Ukrayna'yı köy köy, kasaba kasaba taramaya koyuldular. Tek mesajları vardı: "Mutlaka sandığa gidin. Oyunuza sahip çıkın." "Biz kazanacağız, dayanın" Ukrayna gizli servisi onları sindirmek için her yola başvurdu, yılmadılar. Şimdi bir haftadır geceli-gündüzlü parlamento ve başbakanlık binalarını kuşatma altında tutan insan denizinin içinde dolaşıp "Dayanın, onlara Ukrayna'nın değiştiğini göstereceğiz" diyorlar. Onlar? Rusya ve güdümündeki Ukrayna yönetimi. Görüp görmedikleri bugün-yarın belli olacak. Gelelim bugün cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılacağı Romanya'ya... Orada da yüzlerce genç, aylar boyunca ülkeyi arşınlayıp broşür dağıttı. Broşürde bir çağrı vardı: "Oyunuzu kullanırken gözünüzü dört açın, temiz parlamento seçin." Sonra da 153 isim ve bir uyarı: "Sakın bunlara oy vermeyin!"
Dalmaçyalılar listesi
95'i iktidardaki Sosyal Demokrat Parti'nin, diğerleri muhalefet partilerinin adayı 153 adayın ortak özelliği: Hepsinin de yolsuzluk, rüşvet iddialarına karışmış olması. Kampanya müthiş etkili oldu, Romen basını şaibeli adaylara "Dalmaçyalılar" adını taktı. Lekelerini çağrıştırmak ya da vurgulamak için. Kara listenin arkasında güçbirliği yapan 12 sivil toplum örgütü var. Helsinki Komitesi, Demokrasi Birliği, Özgürlük Evi, Uluslararası Şeffaflık ve elbette Soros'un Açık Toplum Vakfı gibi. Liste sıkı çalışmanın ürünü. Ticaret odaları ve mahkemelerin kayıtlarını , adayların mal bildirimlerini, servetlerinin kaynağını didik didik ettiler. Sonra partilerden bu şaibeli adaylarını değiştirmelerini istediler. Muhalefet işbirliğine yanaştı, geçmişi kuşkulu birçok ismi eledi. İktidar ise reddetti. Tersine muhalefetin "kirli" adaylarının adlarının yer aldığı broşürlerle karşı saldırıya geçti. Romenler bugün tercihlerini yapacaklar. Ancak tartışmalar bitmeyecek. İktidar, sivil toplum örgütlerini, seçimi etkilemeyi amaçlayan baskı gücüne dönüşmekle suçluyor. Örgütler ise kendilerini "Bilgiye ulaşamayacak durumdaki yoksul köylülerin bile adayları tanımaya hakları var" diye savunuyorlar. Listedekilerden de tehditler yükseliyor: "Seçimden sonra sizi öldüreceğiz!" Kim haklı? Ama kesin olan bir şey var: Romanya'daki seçimlerin sonucu Ukrayna benzeri gelişmelere yol açmayacak. Zira iktidar da, muhalefet de Batı yanlısı.
|