Onları geri getirin
Yine çok kolay kazanan F.Bahçe, Saracoğlu'nda niye zorlanmıyor?Kim zorlayacak? O kapasitede bir takım ligimizde yok. Son maçlardaki kadrolar gösterdi ki, F.Bahçe artık kazanmak için frikik, korner, penaltı beklentisinde olmayacak. Maçın bu skorla bitmesi bir mucize. Çok farklı olurdu. İki takım arasındaki kadro ve futbol farkı skora yansımadı. Alex'in dün bir forvet gibi oynaması oyununu etkiledi mi? Kaleye yakın yerlerde topla buluştuğunda son derece tehlikeli oluyor. Çevresindeki Serhat, Tuncay, Kemal, Aurelio, Mehmet hepsi arı gibi çalışıyor. Top kullanma alternatifi artıyor. Kendisi de boşta buluşuyor, topu da boştaki adamla buluşturuyor. Burada önemli olan iki takımın arasındaki kalite ve düşünce farkı. F.Bahçe % 55, Diyarbakır % 45 topa sahip. İlk yarıda bu oranla F.Bahçe'nin % 100'lük sekiz gol girişimi var. D.Bakır ilk ve belki de tek tehlikeli atağını 36'da yapıyor. Onu da Rüştü mü kurtardı, vuruş beceriksizliği mi ne derseniz deyin. % 45 ile çıkan bu tablo rakip kaleyi düşünmeden oynadıklarının açık göstergesi. Bu oyundan D.Bakır için çıkabilecek en iyisi çıktı. Geçen haftalarda "Eğer G.Saray izin verirse bu lig erken bitecek" demiştik. G.Saray, Cuma kazanıp bu mücadelenin uzayacağının sinyalini verdi. Ama aynı G.Saray bu D.Bakır'a yenildi. O dönemde (Sebat ve D.Bakır maçlarında) G.Saray olağanüstü kötü oynuyordu. Diyarbakırlılar ligin en deneyimli hocalarından Ümit Kayıhan ile çalışıyorlar. Ama o paralelde top oynamıyorlar. Yine de dün maçın hiçbir bölümünde oyunu hiç çirkinleştirmediklerinin altını çizelim. Aurelio'nun golü izleyenlere keyif verdi ama böyle bir golü iyi futbol oynanan bir ligde atamazsınız. Burada asıl hata Göksel'de.. Refakatçi gibiydi. Burhan bacak arasını yiyince de koşusunu kesti. Halbuki daha tehlikeli bir atakta Tuncay göbekten geldi, aynı Göksel mücadeleyi bırakmayarak golü önledi. Boş tribünleri nasıl yorumluyorsunuz? Tribünlerin yavaş yavaş boşalması maçtan daha önemli. Türkiye'deki tüm birimler tribünlerin boşalması için yıllardır elbirliğiyle çalışıyor. Seyircisiz futbol bir ot ile meyva arasındaki lezzet kadar farklıdır. Yıllarca çanak tutacaksınız, sonra da payınız hiç yokmuş gibi ortaya çıkacaksınız. Beşiktaş tribünündeki müessif olay çok acele ve fevri kararlarla, düşüncesiz demeçlerle, zaman zaman saptırılarak bu tabloyu ortaya çıkardı. Futboldaki çekişme ve kalite Türkiye'de tribünleri doldurmuştur. Tribünlerin dolmasında çok fazla birimin payı yoktur. Ama tribünlerin boşalmasında her birimin payı vardır. Kimler dahil bu birimlere? Medya, antrenör, yönetim, taraftar, çıkmayan kanunlar, uygulanmayan kurallar hepsi çanak tutmuştur. Futbolun içinden gelen bir başbakan hem olayın vehametini görerek tedbirler almakta hem de uygulamaya sokmakta. Bu kararlar tribündeki terörü bitirir. Ama biz tribündeki insanın değil, sadece terörün bitmesini istiyoruz. Maçlar boş tribünlere oynanırsa "Okullar olmasa işim rahat olacak" diyen Milli Eğitim Bakanı'nı çağrıştırır. Onun için hükümet, federasyonumuz, kulüpler ve medya ortak bir çıkış yolunu mutlaka belirlemelidir. Bindiğimiz dalı kesmeyecek, sağlamlaştıracağız. Zincirin son halkasında teknik adamlar ve futbolcular var. Seyirciyi stada çekecek futbolu mutlaka oynamak ve oynatmak zorundalar. Yoksa Türkiye'de herkes için çok önemli, insanların yaşam tarzı içine girmiş olan futboldaki herkes zarar görecek.
|