Müjde! Maliye ses verdi

"Ankara ses vermiyormuş" yazıma Maliye Bakanlığı'ndan cevap geldi. Bu sütunda kaç defa Maliye Bakanlığı konu edildiği halde ses çıkmazken, son yazıya neden cevap verildiği beni de şaşırttı. Anlayacağınız 'light' yani 'hafif' içerikli yazılara cevap vermek zor olmuyor. Bu sütun da her zaman hafifliği kaldırmıyor, ne yapalım? Maliye Bakanlığı diyor ki; "4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 24.04.2004 tarihinden itibaren Maliye Bakanlığı bünyesinde Bilgi Edinme Birimi kurulmuş, bu bağlamda yapılan başvuruların tamamı yasal süreleri içinde cevaplandırılmaktadır. Bakanlığımıza 416 Bilgi Edinme Başvurusu olmuş, bu başvuruların 167 adedi cevaplanmış, 249 adet başvuru ise 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin olarak Başbakanlıkça yayımlanan yönetmeliğe uygun yapılmadığından reddedilmiş ve ilgililerine, başvurularının neden reddedildiği konusunda yine bahsi geçen yönetmelik doğrultusunda bilgi verilmiştir. Dikkat edileceği üzere başvuruların tamamına Bakanlığımızca cevap verilmiştir.' Açıkçası, çok dikkat etmeme rağmen başvuruların tamamına nasıl cevap verildiğini çözemedim. Çünkü, Dışişleri Bakanlığı'na 206 başvuru oluyor, hepsine cevap veriliyor. Ancak, Maliye Bakanlığı'na 416 başvuru oluyor, 167'si cevaplandırılıyor. Geriye kalanı mevzuatlara takılıyor. Takılma bilgisi de ilgiliye ulaştırılınca, cevap oluyor. Acaba Maliye'nin klasikleşen bürokrasi taktiği, çetrefilli yönetmelikleri devreye girmiş olabilir mi? Haklarını da yemeyelim, her elektronik başvuruya, mevzuat gereği sanal ortamda cevap verilmiyormuş. Maliye'nin içine düştüğü bu durum, teknolojik gelişmeden kaynaklanıyor.
Fakat malum kanun öncesiyle sonrası Maliye açısından pek fark etmiyor. Geçen yıl, tarafımdan tescil edilmiş, Maliye'nin İstanbul ayağına ait bir örneği aktarayım. İstanbul Defterdarlığı'na bir konuyu aktardım. En üst seviyeden takip etmeme ve uğraşmama rağmen de 4 ayda zor cevap aldım; 'O tarihte falan işyeri, feşmekan kanundan faydalanıp, af kapsamına girdiğinden bir neticeye ulaşamadık'.
Aylar sonra gelen cevabın hepsi bu. Bir gazeteci olarak ilgilenmesem bu cevabı, yani neden ilgilenmediklerin dahi öğrenemeyeceğim. Konuyla cidden ilgilenseler, af sonrasına tekabül eden zamanda bir vergi kaçağını, bir usulsüzlüğü görecekler, ama maalesef ülkemizde mali defterleri tutanların manzarası bu.
Çünkü, Maliye Bakanlığı ve bürokratları yıllardır esnafa, ticaret erbabına hesap sormaya alışmışlar ve hesap vermek hiç işlerine gelmiyor. Keşke şu vergi oranları ve toplama şekli, akla ve mantığa uygun hale getirilse, insanları canından bezdirecek düzeyde olmasa...Biraz da vatandaş, ödediği verginin hesabını sorabilse. Ama vergi kalemi çok, oranları yüksek olunca, vatandaş hesap sormaktan ziyade, hesap kaçırma telaşında.
Devletin vergi çarkı böyle dönmeye devam ettikçe, Maliye kovalamaya, vatandaş da kaçmaya çalışacaktır.. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıksa da aydınlanma ancak bu kadar olacaktır. 416 başvuru, 167 cevap. Nasıl iyi aydınlandınız mı? Peki, Maliye Bakanlığı, Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın bir villa fiyatına satılan 4 uçağı konusunda beni hangi gerekçeyle aydınlatamıyor? Bu sütun sahibinin ve okuyucularının bilgi edinme hakkı ne olacak?