 |
| Genç devrimci ülkeyi ve hayatı tanıyor
|
|
Film, klasik sinemayla anlatılmış bir yol günlüğü biçiminde gelişiyor. Che Guevara ve arkadaşının motosikletleriyle başladıkları yolculuk, hem ideolojik hem tarihsel.
Geçen Cannes'da görece olarak düşkırıklığı yaşadık. Che Guevara geçtiğimiz yüzyılın, giderek tarihin yaşamını devrime adamış bir büyük efsane adıydı. O yüzden film de ona layık bir efsane, sinema dilini devrimci biçimde yenileyen bir film olmalıydı. Galiba öyle olmayınca şaşırdık. Jüri de öyle düşünmüş olmalı ki, filme hiç ödül çıkmadı. Ama filmi burada izlerken haksızlık edildiğini düşündüm. "Motosiklet Günlüğü", birçok açıdan çok başarılı bir filmdi."Yol filmi" denen şeyi Amerikan tanımından çok farklı biçimde kullanan, tarihsel bir kişiliğe düğmelerini iliklemeden, aşırı ön saygıyla değil, gerçekleri gösterme kaygısıyla yaklaşan ve en azından ikinci yarısında son derece etkileyici ve insancıl olmayı başaran bir hümanist sinema doruğu. Ki artık günümüzde böyle filmlere çok az rastlanıyor... Che Guevara'nın 1952 yılında, henüz 23 yaşındayken yakın dostu, 29 yaşındaki Alberto Granado ile birlikte çıktığı ve tüm Latin Amerika'yı baştan başa kateden ünlü motosiklet yolculuğunun hikayesi bu. Yeni doktor çıkmış, bir iyi aile kızına aşık, hayatını yerleşik bir düzene sokmak üzere olan Che, önce bir kez yaşadığı kıtayı görmeye karar veriyor. Yaptıkları 10 bin kilometreden çok yolculuk boyunca, genç adamın hayata bakışı değişiyor. Latin Amerika'nın, giderek tüm geri kalmış toplumların gerçek sorunlarını kavrıyor: İnsanların nasıl sömürüldüğünü, topraklarının nasıl ellerinden alındığını, yok olup giden hayatları içinde filizlenen düşünceler somutlaşıyor. Kıtayı ancak sosyalizm kurtaracaktır. Elveda düzenli ev hayatı ve merhaba o büyük devrim serüveni
ÖZLEDİĞİMİZ FİLMLER
Film, yumuşak biçimde, klasik bir sinemayla anlatılmış bir yol günlüğü biçiminde gelişiyor. Che ve arkadaşının 1939 yapımı Norton 500 marka yaşlı motosikletleriyle başladıkları yolculuk, hem coğrafi hem ideolojik bir yolculuk. İsterseniz buna tarihsel de diyebilirsiniz. İki genç insan için koca bir kıtayı bir yılda keşfetmekten daha ilginç ne olabilir? Che bu yolculukta, doktorluğunun ilk pratiğini de yapma fırsatı buluyor: Özellikle Amazon yöresinin tam göbeğindeki San Pablo cüzzam hastanesinde geçirdikleri dönemde insan sefaletinin uçurumlarını tanıyor ve bu zavallılara gerçek bir yardım eli uzatıyor. Devrimcilik gerçek bir insan sevgisinden ve en düşkün haliyle de olsa, insanı kucaklamak içgüdüsünden geçmez mi? Elbette bizdeki ve dışardaki sadece teori üreten, halkla temas etmekten cüzzamlı imiş gibi (!) kaçınan viskici sosyalistlerin asla anlayamadıkları bir şey bu İspanyol sinemasının yeni ve büyük umudu Gael Garcia Bernal ve Rodrigo De La Serna'nın çok iyi oynadıkları, tüm Latin Amerika'nın enfes bir dekor olarak belirdiği, halktan kişilerin de çok iyi katıldıkları bir serüven, insana yönelik soylu ve işlevsel bir sinemanın da iyi bir örneği. Aslında onca parlak Hollywood yapımından sonra böyle bir filmi nasıl özlemişiz! Ama bu filmin arkasında büyük Hollywood starı Robert Redford'un olduğunu bilmek de ilginç.
MOTOSİKLET GÜNLÜĞÜ (4 Yıldız)
(The Motorcycle Diaries/ Diarios de Motocicleta) Yönetmen: Walter Salles Senaryo: Jose Rivera Görüntü: Eric Gautier Müzik: Gustavo Santaolalla/ Oyuncular: Gael Garcia Bernal, Rodrigo de la Serna, Mia Maestro Film Four yapımı.
|
