|
 |
|
 |
Fransa'da roller değişti
İç politikadaki gelişmeler nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Maliye Bakanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye konusunda görüşlerinde bazı değişiklikler göze çarpıyor. Chirac'ın, Türkiye'nin olası üyeliğini desteklemekle ve kamuoyuna bunun faydalarını anlatmakla birlikte, bir suredir güçlendirilmiş ortaklık seçeneğinden söz etmeye başlaması dikkat çekiyor. Daha önce sadece güçlendirilmiş ortaklıktan bahseden Sarkozy ise, bu düşüncesinde haklı olduğunu belirtmesine rağmen, ucu üyeliğe gidecek bir seçeneğe sert muhalefetle yaklaşmıyor. İki hafta sonra iktidar partisi UMP'nin başına geçecek olan ve Türkiye'nin olası üyeliğine muhalefetiyle tanınan Nicolas Sarkozy'nin üslubunda kısmen yumuşama fark ediliyor.
"BENİ ŞAŞIRTMAZ" Sarkozy, Le Figaro gazetesinde yayınlanan röportajında, 17 Aralık'ta Türkiye ile müzakerelerin başlatılması yönünde karar verilmesinin kendisini şaşırtmayacağını gibi, buna taraftar olduğunu da ima etti. Türkiye'yle Avrupa'nın 1959'dan bu yana iletişim halinde olduğunu söyleyip, "Böylesine büyük bir ülkeyle müzakere ret edilebilir mi" dedi. Geleceğin Fransa Cumhurbaşkanı adayı Sarkozy, Türkiye'nin üyeliğine mesafeli baktığını vurgulamakla birlikte, "Türkiye'nin üyeliğine evet ya da hayır demenin" yanında bir başka çözümden de bahsedilmesi gerektiğini öne sürerek, "güçlendirilmiş ortaklık benim tercihim" dedi. Kasım ayı sonunda, UMP'nin kongresinde partinin liderliğini ele geçirmesine kesin gözle bakılan Nicolas Sarkozy'nin Chirac'in etkisini de azaltması bekleniyor. Sarkozy, Avrupa anayasası ve Türkiye'nin müzakerelerinin başlatılması konularının ise kesinlikle birbirine karıştırılmaması gerektiği düşünüyor. Bu konuda "Anayasaya hayır demek, Türkiye'nin üyelik surecine mani olmaz" diyor.
BELKIS KILIÇKAYA PARİS
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|