|
|
Seçim gecesinde neler oldu?
Haber kanalları dün ABD seçimlerine kilitlenmişti. Konuyla ilgilenen pek çok izleyici de saat 22.00'den itibaren ekran başındaydı. Ama ABD'de oy kullanmak hızlı ve kolay, 110 milyon oyun tasnifi ve açıklanması ise uzun ve sancılı bir süreçti. Bunu hesap edemeyen kanallar erken yayına girdikleri için sonuçların şekillenmeye başladığı saat 02.00-02.30 sularına kadar ekranı "dolgu" belgeseller, iç bayıltan stüdyo "geyikleri" ve "sade suya" sokak röportajlarıyla doldurmak zorunda kaldılar.
İLK SONUÇ HABERTÜRK'TEN Seçimle ilgili ilk sonucu veren ise Habertürk'tü. Saatler 22.30'u gösterirken Habertürk, Visconsin'de Bush'un yüzde 48, Kerry'nin ise yüzde 45 oy aldığını duyurdu. 15 dakika sonra da Kerry'nin Florida ve Ohio'da az farkla önde olduğu yine Habertürk ekranlarındaydı. Hemen yabancı kanallara geçtim. Ne CNN International'da, ne Fox News'da, ne de BBC'de herhangi bir sonuçtan söz ediliyordu. Tam "Helal olsun Habertürk'e, tüm dünya televizyonlarını atlattı" derken, işin içyüzü ortaya çıktı. Meğer Habertürk bu sonuçları, oy kullananlarla kapı önünde yapılan anketlere dayandırıyordu. Olsun, yine de izleyicilerini ABD seçimlerinin ilk sonuçları hakkında az çok fikir sahibi yapma başarısını ilk olarak Habertürk göstermişti.
NTV'DEN ENFES BELGESEL Aynı saatlerde NTV enfes bir belgesel yayınladı. Bush ve Kerry'nin gençlik dönemlerinden bugüne politik yaşamları mercek altına alınmıştı. Kerry bir Vietnam gazisiydi. 3 kez yaralanmış, emrindeki bir askeri yoğun ateş altında kurtarmayı başardığı için de 3 madalya kazanmıştı. Silah arkadaşları ona övgüler yağdırıyordu. Ama daha sonra savaş karşıtı gazilerin saflarına katılmış, temsilci olarak geldiği ABD Senatosu'nda "Siviller yok yere öldürüldü. Köyler yakıldı. Orada olup bitenler utanç vericiydi" demişti. George W.Bush ise savaş pilotuydu ama Vietnam Savaşı'na katılmamıştı. Siyaset ona ailesinden miras kalmıştı ama Kerry "tırnaklarıyla kazıyarak" tepeye tırmanmıştı. Kerry uysal ve barışçıydı. Bush ise hırslıydı, dünya düzenini değiştirmeyi amaçlıyordu ve geride çok büyük bir iz bırakmak niyetindeydi. Bu belgesel, iki adayı izleyici gözünde tartıya çıkartan en gerçekçi programlardan biriydi. CNN Türk ise aynı saatlerde "Söz Sizde" deki "kuru" sayılabilecek sohbetlerle izleyiciyi oyalıyordu. SKY Türk'te Jones Defens News Türkiye Temsilcisi Lale Sarıibrahimoğlu'nun değerlendirmeleri ilginçti. Yayına yeni başlayan TGRT Haber Kanalı ise seçimlere biraz "kayıtsız" duruyordu. Diğer kanalların seçime odaklandığı o dakikalarda TGRT Haber Kanalı'nda Prof. Dr. İsmail Kara "Bilgi nasıl paylaşılır?" ve "TGRT Haber'e nasıl ulaşılır?" sorularını yanıtlamakla meşguldü. TRT-1'de Washington'dan canlı bağlantı yapılan Gazeteci-Yazar Yılmaz Polat'ın "yorumu" (!) inanılmazdı: "Ya Bush kazanacak, ya Kerry, hatta beraberlik olasılığı bile var!" Yahu bunu söylemek için ta oralardan yayına bağlanmaya ne gerek var?
"HAVUÇ" YOKTU! İlerleyen dakikalarda sonuçlar gecikince yayınlar da tavsadı. Habertürk 24.00'den sonra "Turunç Bahçesi"ni yayınlamaya başladı. Sky Türk'teki "Psiko Yorum" programında rüyaların analizine girişildi. NTV, canlı yayında ağırladığı gazeteci Fehmi Koru'nun yorumlarıyla ilgiyi taze tutmaya çalışırken, CNN Türk baba-oğul Bush'ların öyküsünü anlatan bir belgeseli yayına soktu. Geç saatlerde ilk resmi sonuçların ulaşmasıyla birlikte geceye yeniden hareket geldi. Bu arada yabancı kanallara dikkat ettim, bizim seçimlerdeki gibi dizilerin çocuk yıldızları orada "siyasi yorum" yapmıyorlardı! Gece boyunca izlediğim en gerçekçi yorum ise Beyoğlu'ndaki sokak röportajları sırasında tesadüfen kendisine mikrofon tutulan, uzun yıllar ABD'de yaşamış eski bir gazeteciden geldi: "Amerika'da zeki ve bilgili insan sayısı az. Onlar Kerry'ye oy verecek. Bu nedenle Bush kazanacak." Bu yazının kaleme alındığı saatlerde ortaya çıkan netice, yaşlı gazetecinin sonuçla ilgili tahminini doğruluyordu.
|