Haklı galibiyet
Dün geceki derbide futbol kalitesi vasatı dahi bulmadı. Sadece heyecan vardı. İlk yarıda sahada adeta bir kör dövüşü izledik. Evinde mutlak kazanmak mecburiyetindeki Beşiktaş hırslı ve disiplinli idi. İkili mücadalelerde istekli idiler. Yardımlaşmaya özen gösteriyorlardı. Savunma güvencesi ihmal edilmiyordu. Ama oyuncular birbirlerini yeterince tanımadıklarından hücum girişimlerinde plan-program yoktu. Pozisyon üretmek tesadüflere ve rakibin kişisel hatalarına kalmıştı. Fenerbahçe, düşük temposuna rağmen 30 dakika kontrolu elinde tuttu. Ama pozisyon bulamadı. Çünkü Nobre sert markajda pasif kalıyordu. Van Hooijdonk özelliklerinden dolayı, Alex ve Fabiano da fiziki yetersizlikten adam eksiltemiyorlardı. Bu durumda Serhat'ın devreye girmesi de mümkün değildi. Fenerbahçe, sadece Emre ve Okan'ın gereksiz faullerinden dört duran top kazandı ama değerlendiremedi. Beşiktaş, devrenin son bölümünde oyunu karşı alana yıktı. Alex'in hiç savunma yapmaması, Ahmet ve Okan'ın da hücuma destek verebilmeleri için iyi bir ortamdı. Ama organize olunamadığından bu baskı neticeye dönüşmedi. İlk yarıdaki tek pozisyon uzun taç atışında Carew'in aşırttığı topta Sergen'in müsait fırsatta topu Rüştü'ye nişanlamasıydı. İkinci yarıya Beşiktaş yine baskılı başladı. Fenerbahçe'nin ise hem temposu düşüktü hem top yapamıyordu hem de takım savunmasında başarısızdı. Bu arada bunu iyi değerlendiren, yeterli kolektif uyumu olmasa da rakibinin üzerine gitme ortamı bulan Beşiktaş üst üste iki gol bularak büyük bir avantaj yakaladı ve de moral depoladı. Bundan sonraki görüntü risk alan ve kötü oynayan F.Bahçe karşısında farkın artacağı şeklindeydi. Ama İbrahim'in kaleye giden topu elle kesmesi sonucu penaltı yapıp oyundan atılması bir anda saha içi dengelerini değiştirdi. Artık Beşiktaş kapanıyor, Fenerbahçe de sayısal fazlalığıyla yükleniyordu. Ama bu yüklenişlerde bir acelecilik vardı. Bu yüzden organize ataklar değil, şişirme toplarla pozisyon arandı. Sonuçta Beşiktaş saha içi arızaları yaşasa da, çok çalışarak, mücadele ederek hak ettiği çok önemli bir üç puanın sahibi olmayı başardı. Daum'un intiharı Del Bosque'nin Ali Güneş-Kaan Dobra değişikliği çok yerindeydi. Ardından da rakibin yükleneceğini düşünerek Çağdaş'ı da hava topları için sahaya sürmesi doğruydu, ama Carew'i değil, Sergen'i çıkarmalıydı. Bu arada benim sezon başında söylediğim gibi, eldeki kadroda en iyi çızgi de fans oyuncularının Emre ve Mustafa Doğan olduğu bu maçta bir kere daha belgelendi. Daum, aynı yanlışlarında ısrar ediyor. Yine orta sahası boş bir takım kurdu. Bunda da devam etti. Ve dün gece şansı da tutmayınca bu sonuç ortaya çıktı.
|