| |
|
|
Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey...
İnsanoğlu müziği keşfetmeseydi ne yapardık? Yaşını başını almış, hepsi mesleklerinde zirveye ulaşmış insanları birlikte şarkı söylerken izleyince, işin önemini iyice anlıyorsunuz. O anda, havada ne öfke, ne kin, ne de benzer tatsız insani duyguların esintisi kalıyor. Ben Turan Güneş'i de, Turgut Özal'ı da fasıllara katıldıkları sırada yakından tanıyıp, sevdim. Turan Güneş sevdirdi bana Ali Rıfat Çağatay'ın Lenkfahte Nihavent bestesini Vasfi Rıza'lı, Necmi Rıza'lı, Mefharet Yıldırım'lı gecelerde "Zülfün görenlerin bahtı siyah olurmuş"u kimbilir kaç kez birlikte söylemiştik. Bir başka gece yine bir evde fasıl yapıyorduk Turgut Özal henüz siyasete girmemişti. Zekai Dede'nin Acemaşiran bestesini söylüyorduk: "Bin cefa görsem ey sanem senden/ Bu ne sözdür ki usanmam senden" Özal geçiş taksiminde kulağıma eğildi, - Benim hayatımın şarkısı budur, dedi. Herkes bir melodinin peşinde, aynı lezzeti ve aynı titreşim kat sayısını yakalamaya çalışıyor. Dünyanın her yerinde ve her farklı kültüründe durum aynı. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, sadece bir tabip değil. Aynı zamanda hem bizim Haberx'in yazarı, hem de udi. Onu mesela Recep Birgit'e eşlik ederken bir sahnedeki sazendelerin arasında da görebilirsiniz, ev fasıllarında uduna başını eğip fasla katılırken de Küçükusta, Acarlar'da yeni bir eve taşınmış. Eşi Feryal Küçükusta da, sofrayı kurmuş. Önceki gece toplandık. Mithat Özyılmazel hazırlamıştı yine repertuarı. Fasla, Mahur'dan girildi. Şöyle bir baktım hanendelere.. Alaettin Yavaşça, İnci Çayırlı, Münip Utandı, Adnan MunganKoç'un ünlü yöneticisi Cengiz Solakoğlu kamerasını kurmuş, hem faslı kayda alıyor, hem de katılıyor şarkılara. Yılların ustası Fahrettin Çimenli, yaylı tanburundan, yine inanılmaz güzellikte sesler çıkartmakta. Doktorları saydım fasla katılan. Anestezist Dr. Adnan Oflazer, diş hekimleri Dr. Haki Numanoğlu ve Dr. Nurettin Mazlumoğlu, psikiyatr Dr. Adnan Çoban. Dr. Çoban'ın eşi Yeşim Çoban da keman çalmaktaydı.. Avni Anıl'ın kızkardeşi ses sanatçısı Hayat Anıl, Ceyda ve Merve Utandı. Onlar da söylemekteler. Mahur'un dünyasında dolaştık durduk bir fasıl. Hacı Arif'ten "Zahir-i hale bakıp"ı da, Rahmi Bey'den "Esir ettin beni ey dilpesendim"i de, Latif Ağa'dan "Düştün yine bir şuh-i sitemkare"yi de, Refik Fersan'dan "Ver saki, tazelendi derdim"i de, Kemal Emin Bara'dan "İki gözüm sensiz, lutfet de söyle"yi de, böyle pek çok unutulmaz Mahur besteler dizisi içinde, bir saati aşkın süre içinde meşkettik. Sololar da bu tür inanılmaz güzellikteki bestelerle doluydu. Hatırımda kalanları sıralayayım. İnci Çayırlı, Tanburi Ali Efendi'nin Suzidil Ağırsemaisini de söyledi mesela: "Kani yad-ı lebinle hun-i dil nuş ettiğin demler" Alaettin Yavaşça'nın, Hristaki'nin Segah şarkısını yorumlaması hala kulağımda: "Suy-i Kağıthane'de Mecnun misal/ Bekledim rahın efendim bimecal" Adnan Mungan. Bir Hicaz Yavaşça şarkısı okudu. "Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok" Münip Utandı ise Münir Nurettin'in "Kalamış"ına, gazeliyle de yeniden hayat verdiHala kulağımda "Emret güzelim, istediğin şarkıyı emret" diye gazelin sonunu bağlayan Utandı'nın sesi var. Ertesi gün Cumhuriyet Bayramı olduğu için, birlikte 10'uncu Yıl Marşı'nı da söyledik. Bu marşın neden böyle sevildiğinin sırrını Alaettin Yavaşça "Çünkü bu marşın makamı Rast" diye açıkladı bana. Aynı gece AKM Konser Salonunda, İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'nun da konseri vardı. Serhanende Nurettin Çelik'in Kürdilihicazkar faslı ve benim favori yorumcularımdan Eda Karaytuğ'un da solo konseri yer almaktaydı programda.. Ama insan ikiye bölünemiyor ki. Sözün özüne gelince. Müzikten ayrılmayın. Melodiler, bütün kötülüklerin ve tüm mutsuzlukların en etkili ilacıdır.
|