| |
|
|
Kaldırım "Galeri" ile mücadele.. Sıfır!..
"Bir dokun bin ah dinle kase-i fağfurdan" demiş eskiler.. Aynen öyle oldu. Ayazma Caddesi'nin iki yanındaki kaldırımları galerilerin nasıl işgal edip vatandaşı akan trafiğin içinde, yolda yürümeye nasıl mecbur ettiklerini yazmıştık. Hemen tüm İstanbul'dan e-mail yağdı.. "Burası da öyle.. Burası da.." Özellikle Fatih'ten yoğun şikâyet geldiği için, buradan gelen bir faksı örnek olarak vereyim.. "Fatih Belediyesi, İst. B.Şehir Belediyesi ile Vatan Caddesi Vatan Hastanesi yanındaki kaldırımları tamamen bu bölgeyi işgal eden oto galericilerine bıraktı. Bu galericiler kaldırımları, çimenleri, yeşillikleri, trafiği yok ediyorlar, hatta binalarımıza giriş çıkışlarımız engelleniyor bu oto galericileri işi daha da ileri götürdüler, kapalı kasa minibüs, kamyonet açık oto pazarı da yaptılar. Bunları 1. İstanbul Belediyesi 2. Fatih Belediyesi 3. İstanbul Trafik Müdürlüğü 4. A Bölgesi Trafik Müdürlüğü 5. 153 (Hani o meşhur) Beyaz Masa'ya ayrı ayrı bildirdim. Hiçbiri ilgilenmedi. İşte bizi AB üyesi yapacak yönetim. İşte bizi AB üyesi yapacak toplum." Şimdi bakın.. Galerilerin kaldırımları hem de nasıl işgal ettiğini bu kentten sorumlu olanlar görmüyorlar mı?.. Mümkün mü?.. Günde en az on kez önlerinden geçiyorlardır. Peki niye ses çıkarmıyorlar?.. İki sebebten olabilir.. 1. Korkuyorlar.. Galeri işine mafyanın fena halde bulaştığı konusunda dedikoduların doğru olduğunu gösterir bu ihtimal. 2. Görmemelerinin karşılığını alıyorlar. İstanbul'da sabahtan akşama kol gezen Belediye ve Valilik görevlilerinin böylesine haksız, böylesine insafsız, böylesine vahşice kaldırım işgaline ısrarla ve yıllardan beri göz yummalarını başka türlü yorumlamak mümkün mü?. Şimdi bakın.. Devam eden yoğun şikâyetleri ve İstanbul'u "Dağbaşı" ilan eden bu haksız işgali anlatırken, özellikle isim vererek İstanbul Valisi Muammer Güler'i ve İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı (ki ikisi de yakın dostlarımdır) Ayazma Deresi'ne davet etmiştim. Haksız işgali görmeleri, halkın çektiklerine şahit olmaları, sonra da oturup çözüm bulmaları için.. İkisinden de ses çıkmadı. Başka konularda hemen arandığımızı biliyoruz.. Peki neden?.. İstanbul'un valisi ve belediye başkanı da mı mafyadan korkuyorlar?.. Yoksa?.. Ayazma Caddesi'nde oturan vatandaşlardan isyan var.. Biz yazdık ya.. Trafik polisleri caddeye dolmuşlar ve iki tarafa park etmiş, kaldırıma değil, yola park etmiş ne kadar araba varsa ceza yazıp gitmişler.. Galerilere ise dokunmamış, bakmamışlar bile.. Ayazma Caddesi geniş.. İlk şeritleri parka uygun. İstanbul'da Nispetiye caddesi gibi daracık ana arterlere bile park edilirken, Ayazma Caddesi'ne niye edilmesin?.. Biz bunu mu yazıyoruz, Sevgili Ali Kemal Hanlı Kardeşim.. Kaldırımı işgal eden galericilere, devletin ve yerel yönetimin gücü yetmiyor.. Kime yetiyor.. Kaldırıma değil, cadde kenarına, evinin ya da işyerinin önüne park etmiş masum vatandaşa.. Trafik polisinin görev anlayışı "Gücünün yettiğine" mi?. Benim şikâyetim bu mu?.. Yazımdan bu mana mı çıkmış?. Yapmayın.. Devleti böyle küçük düşürmeyin..
|