İzmir adliyesinden mahkumlara sigortalı iş
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler, Adliye Sarayı'nı 150 mahkumun çalışabileceği açık cezaevi haline getirmeyi hedeflediğini söyledi..
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Özler, yaptığı açıklamada, mahkumları tekrar topluma kazandırma amacıyla, yeni uygulama başlattıklarını belirtti. Özler, ilk etapta, adliye sarayına konulan fotokopi makinelerinin başına mahkumların getirildiğini, piyasa fiyatının çok altında fotokopi çektiklerini belirtti. Özler, buradan sağladıkları gelirle mahkumların hem SSK primlerinin ödendiğini, hem kendilerine gelir sağladıklarını, ayrıca vatandaşlara da ucuz hizmet verdiklerini ifade etti.
Özler, Adliye sarayının sosyal tesisleri olarak nitelendirilen, kongre-toplantı salonları, kafeterya ve restoranları olduğunu da belirterek, şunları söyledi:
''Buraları, cezaevindeki hükümlülerle işleteceğiz. Cezaevinde bu potansiyel var, eğitimli ve meslek sahibi kişiler var. Onların işgücünden yararlanıyoruz, ayrıca mahkumların ailelerinden para bekleyen insanlar olmak yerine, para kazanıp gerektiğinde ailelerine destek veren bireyler olmalarını sağlıyoruz. Çağdaş infaz sisteminin amacın da budur.'' 150 MAHKUMU İSTİHDAM EDECEK Adalet sarayının temizlik işini 70 hükümlüyle yürütme projelerinin olduğunu, ayrıca Foça Tarım Açık Cezaevi'nde üretilen organik tarım ürünlerini de Adliye Sarayı'nda açılacak bir büfede satmayı düşündüklerini söyleyen Özler, şöyle devam etti:
''Hepsinden önemlisi, mahkumlar sosyal güvenlik kurumuna bağlanıyor ve SSK primleri ödeniyor. Sigortanın getirdiği hizmetlerden kendileri ve aileleri faydalanıyor. Cezaevinden çıktıktan sonra her şey bir tarafa, sosyal güvenlik kuruluşuyla olan bağlantısı devam eden kişiler olacaklar. Türkiye'nin en büyük adliye binasına sahip İzmir Adliye Sarayı'nı, 150 mahkumun çalışacağı, bir açık cezaevi haline getireceğim.''
Eğitimcilerin parolasının ''Bir okul, birkaç cezaevi kapatır'' sözü olduğunu, kendilerinin ise ''Cezaevlerini okul haline dönüştürme'' parolasıyla yola çıktıklarını belirten Özgül, eğitime de çok önem verdiklerini ifade etti. Islahevinde, üniversiteye devam eden hükümlülerin bulunduğunu belirten Özler, okur yazar olmayan hükümlü bırakmama amacında olduklarını, bu nedenle cezaevlerinde okuma yazma kursları düzenlediklerini belirtti.
|