kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kenan Onuk @ SABAH
 

Bir orkestra şefinin ardından

Carlos Kleiber 65 yaşında öldü. Orkestrayla ve seyirciyle en iyi elektriği kurabilmesiyle tanınan, çıkardığı her plak hem dinleyiciler, hem de eleştirmenlerden olumlu puan alan bir orkestra şefiydi. Yüzyılın önemli şeflerinden Erich Kleiber'in oğluydu. Küçük yaştan itibaren babasının konserlerini dinlemiş ve onun uyarılarından yararlanmıştı. Erich Kleiber, Nazi rejiminin iktidara gelmesinden sonra ülkesini terketmiş ve ailesiyle birlikte Arjantin'e göç etmişti. 1930 doğumlu küçük Carlos, savaştan sonra kimya tahsil etmek üzere İsviçre'ye gitti. Müzik yeteneği çabucak ortaya çıktıktan sonra, kimyadan vazgeçti ve müzik eğitimine başladı. 1954'de Potsdam'da ilk konserini verdi. Babası gibi detaylara önem vermesiyle tanınmıştı. Müthiş bir müzik kulağı vardı. Arturo Toscanini'den bu yana 20 kişilik keman grubunun bir üyesinden çıkan pis bir sesten rahatsız olan ve o bölümü derhal baştan alan ilk şefti. Sert değildi, tersine yönetimi son derece uyumlu, yaratıcı ve pırıltılıydı. Ama orkestradaki en küçük nota hatasını farkediyor ve rahatsız oluyordu. Viyana Devlet Operası, New York'taki Metropolitan Operası, Bavyera Devlet Operası, La Scala ve Covent Garden'da eşsiz tadlar bırakan pek çok opera yönetti. Karajan'ın kurduğu Bayreuth Festivali'nde görev aldı. Mükemmelciydi. Kendini, çaldırdığı eserlerde hep iyi hissetmek isterdi. Birçok konseri, provalardaki performanstan memnun olmadığı için iptal etmişti. Nüansların önemine inanır, orkestra çalgılarının, tonlamalarının eseri zenginleştirdiğini, çalınan eserlerin dinleyicilere duygu yüklemelerini isterdi. Kariyerinin en büyük başarılarını Johann Strauss'un "Die Fledermaus" ve Richard Strauss'un "Der Rosenklavier" operalarının plak kayıtlarıyla gerçekleştirdi. Bu iki opera da, onun başyapıtlarıydı. Çeşitli opera orkestralarıyla Avrupa'nın birçok önemli merkezinde tekrarlandı. Senfonik kayıtlarıyla da yüzyıla damgasını vuran performanslar sergiledi. Beethoven'ın 5 ve 7'nci Senfonileri'nin CD kaydı ona pek çok ödül kazandırdı. Deutche Grammaphone Plak Şirketi, bu kaydı CD formatında sürekli basıyor ve dünya müzik piyasasına sunuyor. Mutlak arşivlere katılması gereken bir CD'de, Brahms'ın 2'nci ve Mozart'ın 36'ncı senfonisinin olduğu CD. Beethoven'ın 4 ve 7'nci senfonilerinin kaydedildiği CD'de yok satmıştı. Çok parlak iki kaydı da Viyana Filarmoni'yle 1989 ve 1992'de verdiği yeni yıl konserleriydi. Bu iki CD'yi dinlerken, Strauss ve öteki bestecilerin valslerini, polkalarını ve diğer eserleri nasıl farklı yorumladığını hissediyorsunuz. 9 yaşında ilk bestesini yapan, babasının arzusuyla hep müziğin içinde olan Carlos Kleiber, müthiş zeki, her notayı araştıran ve müzikteki akıcılığı kolayca sağlayabilen bir şefti. Tüm konserlerinin biletleri, haftalar öncesinden tükenirdi. Basına röportaj vermeyi hiçbir zaman sevmedi. Son derece neşeli, nükteden kişiliğini çok yakın çevresine yansıtan Kleiber son konserini 5 yıl önce verdi. Herbert Von Karajan'ın ölümünden sonra Berlin Filarmoni Orkestrası'ndan ömür boyu şeflik önerisi aldı. Orkestranın ilk tercihiydi. Bu teklifi geri çevirdi, nedenini hiçbir zaman açıklamadı. Viyana Filarmoni'yi yönettiği yeni yıl konserleri birçok şefin yönettiği yeni yıl konserlerine oranla çok daha beğenilmişti Hiçbir senfoni orkestrasıyla uzun süreli kontratlar yapmadı, Avrupa dışına çıkmadı. İnternet sayfalarında, hayranları onu güzel sözlerle anıyorlar. Biri; "Schubert'in Bitmemiş Senfoni'sini sabah huzur içinde dinledim. Ne zaman dinlesem, hep seni hatırlayacağım" diyor. Bir başka hayranı ise şunları yazmış: "En iyisiydin. Bize yaşattığın pek çok güzel saat için teşekkür ederim. Seni çok özleyeceğim." Kenan Onuk kenan.onuk@ntv.com.tr

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bilkent Senfoni sezonu açıyor   / 16-10-2004
 Konser mevsiminde yeni eserler   / 09-10-2004
 Konser mevsimi başlıyor   / 02-10-2004
 Caz festivali yaklaşırken   / 25-09-2004
 Akbank Caz Festivali yaklaşırken   / 11-09-2004
 Brahms'ın doğum günü senfonisi   / 04-09-2004
 Onlar çocukken de farklıydı   / 28-08-2004
 Bir orkestra şefinin ardından   / 21-08-2004
 Yaz sıcaklarında yeni CD'ler   / 14-08-2004
 Müziğin yaşadığı zaman   / 07-08-2004
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
KENAN ONUK
Dvorak'ın anısına özel konserler
Akbank Caz Festivali,...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Davulcuları seviyorum
İstanbul'dan bildiriyorum. Uykum...
Cinselliğin dikenli yolları
Cinselliğin dikenli yolları
İşte ne TRT'de, hatta ne de Digiturk dahil özel kanallarda karşımıza...
Sağlıksız olmak hiç de zor değil
Sağlıksız olmak hiç de zor değil
Amerikalılar niye böyle şişmandır? Daha doğrusu her ülkede şişmanlar...
İstanbul'un en güzel balkonları
Sheree Barka ve Oya Şengör "İstanbul'un Balkonları" adıyla bir kitap hazırladı.
Matematik değil hayal gücü
Sayısal Loto yine trilyonları devirdi. En az 6 trilyon liralık hasılat herkesin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.