| |
Zenginin borcu züğürdün uykusunu kaçırır
Dün gece uyku tutmadı. Uyku tutmadı mı aklıma abuk sabuk şeyler gelir. Bu kez Karamehmet'in borcuna sardım. Şimdi sana ne diyeceksiniz ve tabii ki de haklısınız. Ama zenginin parası, züğürdün çenesini yorar kontenjanından konuya girdim. Bir de dar gelirli sever başkalarının parasına hikâye yazmaya. Benim bir hikâyem yok, sadece merak ediyorum. Yirmi küsur milyon aboneniz var. Bakkal hesabıyla yirmi milyonluk fatura kesseniz, dünya yapar. Tamam vergisi var, gideri var, şusu var, busu var, malın hepsi sizin olmayabilir. Gene de dünya yapar. Dön o yana, dön bu yana işin içinden çıkamadım. Bu arada: 1- Altı aydır doğalgaz faturamı ödememişim, İGDAŞ kafamı sayaçla ezecek. 2- Kredi kartını pedere ödettik bu yaşta, her gün taciz ediyor. 3- Oralı değilim. 4-Horul hurul uyuyorum ama başkalarının milyar dolar düzeyindeki borçları uykumu kaçırıyor, bir de çözüm arama gayreti içerisindeyim. Mevzuata hâkim gazeteci büyüklerimden bir isteğim var. Bu işi vatandaşın anladığı biçimde anlatsınlar lütfen. Öyle faiz dışı fazla edebiyatıyla değil tabii ki. Basit, dar gelirlinin anlayacağı dilden olursa hayır duası alırlar. Benim taksi şoförüm, benim son ütücüm, benim emeklim, benim esnaf ve sanatkârım merak içerisinde. Lütfen! Neyse uyku tutmayınca sahur olayına girip niyet etme şansım oldu. Sahur dediğim akşamdan kalma Big Mac'in yarısı ve gazı kaçmış kola. Big Mac'in yarısını kemirmeye başladığım dakikalarda da aklıma bu hafta sonu vizyona girecek olan Supersize Me filmi geldi. Hani adam üç ay boyunca Mc Donald's ürünleri dışında bir şey yemiyor ve on iki kilo alıp, depresyona falan giriyor. Yahu ben öğrenciyken, Allah şahidimdir, validenin gönderdiği bir tencere semizotunu saymazsak, dört ay makarna yemiştim. Bi'şey olmamıştı. Askerliği de kremalı bisküviye bağlamıştım. Şimdi de neredeyse beş-altı yıldır Supersize Me tadında besleniyorum. Ne bir kilo fazlam var ne de depresyondayım. Arada bir soru sorduklarında ağzım açık bön bön bakıyorum ama sonra toparlıyorum. Bu Amerikalılar pek bir narin oluyor. Bir taraflarını gördüler mi "aha yara var" diye mızmızlanmaya başlıyorlar. Bu son krizde bir arkadaşım altı ay boyunca üç öğün simit yedi. Yanına karper bulduğunda kendini Paper Moon'daymış gibi hissederdi. Dimdik ayakta şimdi. Filmi merakla bekliyorum. Bakalım şaşırtacak mı, bakalım bildiğimizin, yaşadığımızın dışında malzeme var mı? Bu uyku kaçma olayı ne fenaymış. Beyin gereksiz ne varsa gündeme getiriyor. Şimdi de eski evin telefonu neydi diye kıvranmaya başladım...
|