|
|
|
|
Metin Kaplan hakim karşısında
Almanya'dan sınırdışı edilen Metin Kaplan, gece gözaltında tutulduğu Atatürk Havalimanı Şube Müdürlüğü'nden Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi..
Beyaz renkli bir polis minibüsüyle saat 09.30'da Beşiktaş'taki eski DGM binasında faaliyet gösteren İstanbul Adliyesi'ne ulaştırılan Kaplan, elleri kelepçeli olarak araçtan çıkartıldıktan sonra Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı polislerin oluşturduğu koridordan binaya alındı.
KAPLAN SUSMA HAKKINI KULLANDI
Almanya'dan sınırdışı edilen Metin Kaplan'ın gıyabi tutukluluğu, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce vicahiye çevrildi. Kaplan, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildikten sonra İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonuna alındı. Burada Kaplan'a, İstanbul, Erzurum ve Adana DGM'de açılan ve birleştirilen 13 ayrı davanın iddianameleri okundu.
Kaplan'ın, bunun üzerine ''ifade vermeyeceğini ve susma hakkını kullanacağını'' söylediği bildirildi. Araya giren avukatı Hüsnü Tuna'nın ise ''müvekkiliyle görüşemediği için savunma hazırlayamadıklarını'' ifade ederek, ''bu konuda süre verilmesini istediği'' kaydedildi.
Duruşmada daha sonra Kaplan'ın, İpsala Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan bir otomobilde yapılan aramada, Anadolu Federe İslam Devleti'nin propagandasının yapıldığı kaset ve dokümanlarla ilgili 1999 tarihinde açılan dava kapsamındaki gıyabi tutukluluğu vicahiye çevrildi.
Kaplan, buradan da Fatih Camii ve Anıtkabir'e uçakla saldırı hazırlığı yaparken yakalanan kişileri azmettirdiği iddiasıyla hakkında gıyabi tutuklama kararı verilen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonuna alındı.
Bu dava kapsamında ''Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek'' suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılması istenen Kaplan, mahkemede ifade verdi.
KAPLAN'IN GEÇMİŞİ
Metin Kaplan, ''kara ses'' olarak bilinen ve Türkiye'deki laik sisteme karşı mücadele eden babası Cemalettin Kaplan'ın, İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği'ni (İCCB) kurmasından sonra 1983 yılında Almanya'ya gelmiş ve iltica başvurusu 1992 yılında kabul edilmişti.
Babasının 1995 yılında ölümünden sonra Metin Kaplan İCCB'nin yönetimini üstlenmiş, 1996 yılında Berlin'de İbrahim Sofu'nun kendisini ''halife'' ilan etmesi üzerine Sofu'nun öldürülmesi için ''fetva'' çıkartmıştı.
Sofu'nun 1997 yılının Mayıs ayında, evinde ailesinin gözleri önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülmesinden sonra, Kaplan 1999 yılının mart ayında Köln kentinde tutuklanmış ve 2000 yılının şubat ayında cinayete azmettirmek suçundan Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde yargılanmaya başlamıştı.
Kaplan, 2000 yılının kasım ayında suçlu bulunmuş ve 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Federal İçişleri Bakanı Schily de 2001 yılının aralık ayında İCCB'yi demokrasi ve anayasaya karşı çıktığı gerekçesiyle yasaklamıştı.
Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin Kaplan'ın sınır dışı edilmesini yasaklaması üzerine, Kaplan 2003 yılının mayıs ayında serbest kalmıştı. 2003 yılının ağustos ayında Köln İdare Mahkemesi'nin kararıyla Kaplan'ın Almanya'da kalmasına izin verilmişti. Münster Yüksek İdare Mahkemesi'nin, 2003 yılının aralık ayında Kaplan'ın iltica hakkının geçersiz kılınması yönünde Köln İdare Mahkemesi'nin aldığı bir kararı onaylamasından sonra, Köln İdare Mahkemesi, bu yılın mayıs ayında Köln Şehir İdaresi'nin Kaplan'ın sınır dışı edilmesi yönündeki talebini kabul etmiş, dün de Kaplan'ın temyiz davası açmasına rağmen sınır dışı edilebileceğini açıklamıştı.
ALMANYA'DA METİN KAPLAN'IN SINIR DIŞI EDİLMESİNİN YANKILARI
Almanya Federal İçişleri Bakanı Otto Schily, dün Türkiye'ye gönderilen İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği'nin (İCCB) yöneticisi Metin Kaplan'ın Türkiye'de adil şekilde yargılanacağına inandığını söyledi.
Schily, Alman 2. televizyon kanalı ZDF'ye yaptığı açıklamada, Kaplan'ın adil şekilde yargılanacağı konusunda yetkili Türk makamlarının Alman hükümetine güvence verdiğini belirterek, ''Bu güvencelere bağlı kalınacağından eminim'' dedi.
''Kaplan'ın, Leipzig kentindeki Federal İdare Mahkemesi'nde açtığı temyiz davasını da kazanacağını sanmadığını'' ifade eden Schily, ''Kaplan konusunda diğer radikal dincilere gözdağı vermek amacıyla hızlı davrandıklarını, sonuçta devletin kesin tavır takındığını'' belirtti.
Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Günther Beckstein da, Bayerische Rundfunk radyosuna yaptığı açıklamada, Kaplan'ın sınır dışı edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ''Kaplan'ın çok sayıda mahkeme kararına tutunarak burada kalmaya çalışmasına zor dayanıyorduk. Bu konuda Köln İdare Mahkemesi'nin yeşil ışık yakmasına ve Kaplan'ın sınır dışı edilebilmesine çok sevindim'' dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|