|
|
|
|
Türkiye, AB'ye manevra yapamaz
AB Ulusal Program Daire Başkanı Arısan, AB müzakereleri için AB hukukuna tamamen uyulacağı bilinciyle başlanacağını söyledi.
AB Genel Sekreterliği'nde Ulusal Program Daire Başkanı Nilgün Arısan, AB ile üyelik müzakerelerinde Türkiye'nin manevra imkanı olamayacağını söyledi. "Bazı alanlarda Türkiye kendi mevzuatını AB'ye kabul ettirebilir" görüşüne dikkat çeken Arısan, "Böyle bir şey asla yok. Müzakerelerin başında AB hukuk sistemini kabul etmek zorundayız, bunun bilincinde yola çıkmamız şart" dedi. Arısan, 17 Aralık'ta müzakere tarihi almayı bekleyen Türkiye'yi bekleyenleri SABAH'a değerlendirdi. Arısan'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
* AB Ulusal Programı'nın ne kadarı tamamlandı? Müzakereler başlamadan ağırlık siyasi kriterlerdeydi. Ekonomik kriterlerin de büyük bir kısmı gerçekleştirildi, fakat uygulamada halen geriyiz. Müzakere başladında ağırlık müktesebat uyumunda olacak.
* Müzakere süreci nasıl gerçekleşiyor? Türkiye'nin çok fazla manevra yeri olamayacak. Ne olursa olsun, AB hukuk sistemini benimsemek zorundayız. Müzakerelerde tek elde edebileceğimiz kazanç, AB müktesebatının belirli bölümlerini uygulamak için üyelikten sonra geçiş dönemi talep edebilmek olacak. Tabii ki bunun da gerekçelerini vermek durumundayız.
* AB hukuk sistemi nedir? Malların, kişilerin, sermayenin, hizmetlerin serbest dolaşımı, tarım, gıda, çevre, taşımacılık, enerji, sanayi, vergilendirme, adalet ve içişleri dahil çok geniş bir alanı kapsayan ayrıntılı kuralları var AB'nin. Hukuk sisteminin arkasında bir de ilke ve değerler var, devletin şeffaflığı, katılımcılığı, yerindenlik, vatandaşlara karşı sorumluluk, hesap verme yükümlülüğü ve devletin üretici düzenleyici rolünü alması.
SERBEST DOLAŞIM HAKKI * Müzakere sürecinde Türkiye neye hazırlıklı olmalı? Türkiye bilmeli ki, AB son katılımdan evvelki, eski genişlemelerde verdiği paraları artık vermiyor. AB İşçilerin serbest dolaşımı konusunda da Türkiye'yi bir geçiş dönemi bekleyecektir. Üye olduktan sonra 7-10 yıl arası bir geçiş dönemi talep edeceklerdir. AB'de bir de acil durum önlemi diye bir durum var. Diyelim Türkiye 2015'de üye oldu, geçiş dönemi de oldu ve 2025'de de işçilere serbest dolaşımı başladı. Ancak AB üyelerinin birinde işsizlik çok yükselirse, o ülke geçici olarak işçilerin serbest dolaşımını askıya alabilecek. Türkiye için asıl önemli olan Türkiye'de iş olanaklarının yaratılması. Bu bağlamda çok fazla proje var.
Didem ÖZKAN İÇÖZ / HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|