| |
Siyasi evlilik
Bizim Türk medyasında, başka hiçbir medyada rastlanmayacak bir "saplantı" hasıl oldu. Biz şöyle düşünüyoruz: Bir siyasi partinin genel başkanı, politik mücadele vermelidir, halkın arzu ve eğilimlerini iyi hesap etmelidir, ülkenin ve dünyanın değişen koşullarını izlemeli ve sonunda da iktidara gelmelidir. Saplandığımız mantık bataklığı şu: Bir genel başkan, başbakan olmayacaksa niye genel başkandır kardeşim? Halbuki hayatın pratiği bizi doğrulamıyor. Mesela, CHP genel başkanı Deniz Baykal hiçbir zaman başbakan olamadı ama bilmem kaç milyon kere genel başkan oldu. Hala da genel başkan. Demek ki başbakan olmak gibi bir zaruret yok!.. O halde, Deniz Baykal'ın değişmesi gerekmiyor, bizim paradigmalarımızın değişmesi gerekiyor. Ya da saplantılarımızın... Netice itibariyle Deniz Baykal siyaset yapıyor. Bunu da genel başkan olarak pekala yapıyor zaten... Peki nereden çıkıyor, bir genel başkanın ille de başbakan olması zorunluluğu? Bu sadece bizim medyanın saplantısı... Örneğin, İsmail Cem ile Deniz Baykal'ın solda birlik maksadıyla buluşmasına bu açıdan baktığınız zaman yadırganacak hiçbir tarafı kalmıyor buluşmanın... O yüzden objektiflere gayet mutlu pozlar verebiliyorlar. Burada anormal olan onların yaptığı değil, bizim saplantılarımız... Bizler... Bu iki politik şahsiyet de nihayet bakanlıklar yaptılar ama başbakan olamadılar. Bundan sonra olmaları da mümkünsüz göründüğüne göre, nedir bu buluşmalar, birleşmeler diye düşünüyor, ah-vah ediyoruz. Hata burada... Vatandaşın da düşünce sistemi sakat... Ama onları biz şartlandırdık, solda birlik lafını duydukları anda iştahtan kesilir hale geldiler. Ama genel başkanlarımızın bunu umursadığı yok... Çünkü kendi varoluş sebepleri ve işleri açısından tamamen normal davranıyorlar. Burada anormal olan biziz... Mesela kendi kendinize sorun... Kaç siyasi parti var ve kaç genel başkanı var? Hangisi bir gün nasip olursa başbakan olacak? Belli değil... Peki niye partileri var ve genel başkanlığı sürdürüyorlar? Çünkü, bu bir iş!.. Bir sanat kolu!.. En hafifinden bir hobi!.. Nasıl bazı İstanbullular, her sabah oltasını, kovasını ve yemlerini alıp boğazda balık avlamaya çıkıyorsa, bu siyasi hüviyetler de, her sabah damatlar gibi giyinip genel merkeze gidiyorlar... Kınayarak yazmıyorum. Durum bu! Bir ülkede siyaset varsa, ki Allah'tan var ve siyaset de bu şekilde anlaşılıyorsa, bu işi Ahmet yapmazsa Mehmet yapacak? Peki, siz genel başkanlıkta pişmiş, inanılmaz tecrübeler kazanmış, hayati badireler atlatmış bir genel başkan mı istersiniz, yoksa zerre kadar tecrübesi olmayan birinin genel başkan olmasını mı istersiniz? Bu itibarla, hem Deniz Bey'in genel başkanlığının mantığı ve hatta yararı vardır hem de İsmail Bey ile buluşup tekrardan solda birlik faaliyetlerinde bulunmasının mantığı vardır. Önemli olan faydalı mantığı kavramaktır. Ötesi insanı psikopat yapar.
|