| |
Kötü muhitten kurtulmak için...
Geçenlerde, Birleşmiş Milletler Kalkınma ve Ticaret Konferansı'nın "Dünya Yabancı Yatırım Raporu" yayınlandı, bilmem fark ettiniz mi? Raporda, ülkelerin kalkınmalarında çok önemli rol oynayan yabancı yatırımların hem bugüne kadar ki toplam performansı, hem de 2003 yılı içindeki durumu ele alınmıştı... Bugüne kadar toplam yabancı yatırımların dökümünde ABD 1 trilyon 553 milyar ile birinci... İkinci sırada kim yer alıyor biliyor musunuz? Komünist Çin... Bugüne kadar Çin'e yapılan yabancı sermaye yatırımı tam 867 milyar dolar... 672 milyar dolar ile İngiltere üçüncü, 544 milyar dolarla da Almanya dördüncü... Peki, bugüne kadar Türkiye'nin aldığı toplam yabancı sermaye yatırımı ne? Sadece 18 milyar dolar... Neredeyse yok gibi...
*** 2003 yılında ise, 560 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı gerçekleşmiş. 560 milyar dolar yatırımın 54 milyar dolarını çeken Çin ilk sıraya yerleşmiş... Çin, Türkiye'nin tüm Cumhuriyet tarihince çekebildiği 18 milyar dolarlık yabancı sermayenin neredeyse üç mislini bir yılda gerçekleştiriyor. 46.9 milyar dolarlık yabancı sermaye çeken Fransa ikinci sıraya yerleşmiş... ABD ise 29.7 milyar dolarda kalmış... Türkiye ise 2003 yılındaki toplam 560 milyar dolarlık yabancı yatırımların ancak 500 milyon dolarını çekebilmiş... İhmal edilebilir bir rakam... "Türkiye'ye geçen yıl yabancı yatırım gelmedi" derseniz pek de yanlış olmaz... Zaten Türkiye Angola'nın, Sudan'ın, Vietnam'ın, Bermuda'nın, Kazakistan'ın gerisinde kalmakta...
*** Türkiye yabancı yatırımlar çekme konusunda neden bu kadar beceriksiz? Rapor, Türkiye'nin "siyasi ekonomik istikrar ile reformların devamlılığını sağlayarak" daha üst seviyeye çıkabileceğini vurguluyor... Ama asıl neden, detaylara inince ortaya çıkıyor... 2001-2002 yılarında yapılan yabancı yatırımların sektörlere göre dağılımına bakınca yüzde 67 ile hizmet sektörü ilk sırada geliyor. Üretimin payı ise yüzde 24. Temel sektörler ise yüzde 9... Hizmet sektörü, ticaret, finans, elektrik, su, telekomünikasyon ve kurumsal servis gibi alanları kapsıyor... Bir ülkenin hizmet sektöründeki yabancı yatırımları çekebilmesi için "eğitimli insan gücüne, uluslararası telekomünikasyon alt yapısına, fikri mülkiyetin gözetildiği düzenlemelere" gerek var... Galiba Türkiye'nin bu açıdan en büyük çıkmazı "eğitimli insan gücü"... Ama daha global bir yaklaşımla olaya bakınca ülkenin küreselleşmeye ayak uyduramadığını görüyoruz... Zihniyet, saydamlık, kalite açısından sorun var... Daha da kestirmeden söylersek henüz yatırımcı yabancı sermaye açısından "muhit kötü"...
*** 17 Aralık zirvesinin ardından AB ile müzakerelerin başlaması en çok yabancı yatırımlar açısından Türkiye'ye yarayacak. Tüm Cumhuriyet tarihi boyunca Çin'in çektiği yıllık yabancı yatırım miktarının üçte birini, 2003 yılında da sadece ve sadece 500 milyon doları yakalayabilen Türkiye'nin "makus talihini", hızlıca muhitin özünü ve yüzünü düzeltmesi ve bu süreçte de ivmesi artan bir biçimde yabancı yatırım çekmesi sona erdirecek... İskeleti sağlam, üretken, kendini kurtarmış bir sosyo-ekonomik yapı oluşturmak için de başka çare yok...
|