|
|
Meğerse neymiş?
BİR insanı gerçekten tanımak için ya içki masasına oturtacaksın ya da seyahate çıkaracaksın derler. Gerçekten de "Ünlüler Çiftliği" sayesinde ilk kez kendi ortamlarının dışına çıkan ünlülerin bilinmeyen özellikleri birer birer ortaya çıktı. Bakın meğer bizim çiftliğin ünlüleri nasıl insanlarmış:
YUNUS GÜNÇE: Bir şeyi kafaya koydu mu, gözünü budaktan esirgemezmiş. (Kaşında 3 dikiş duruyor)
HAKAN URAL: Hiç de öyle sanıldığı gibi playboy tabiatlı, hercai biri değilmiş. Eline çiçek de kürek de yakışıyormuş. Adam gibi adammış.
HARUN KOLÇAK: İliklerine kadar insanmış. Çevrecilik, doğa severlik onun için bir "özenti" değil, yaşam biçimiymiş.
ERCAN AKIŞIK: Dünya yansa bir tutam otu yanmazmış. Onun olduğu yerde insan asla yaşlanmazmış.
SEREN SERENGİL: Meğer koca bavulunda kocaman bir kalp taşırmış. Gerçekten sevdiği zaman, duyguları şelale olup, gözlerinden taşarmış.
YASEMİN KOZANOĞLU: Deliymiş, doluymuş, hiç büyümeyen çocukmuş. Yasemin, Ally'yi çok fena seviyo'muş! Meğer ünlüler sadece reklam aşkı yaşamazmış.
SEDA ÜREN: Meğer Barbie bebekler de "dobra" olurmuş.
ZEYNEP ÖZAL: Cumhurbaşkanı kızı olmak, tevazudan uzaklaşmayı gerektirmezmiş. Meğer asıl Köşk, Çankaya'nın "yüksek" tepelerinde değil, gönüllerin "alçak" kesimlerindeymiş!
|