kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

AB'nin evrenselleşmesi

Sayılamayacak kadar çok çatışmanın, katliamın, ülke ve din savaşnın kötü mirasını gelecek nesillere devretmemek üzere kurulmuş bir projedir Avrupa Birliği.
Bir Avrupalı politikacının deyişiyle, "Avrupalılar savaşmaktan yorulduğu gün AB çıktı ortaya."
Sorunların savaş yoluyla çözülmesine dayanan bir gelenekten, müzakere yoluyla ve herkesin yararına olacak biçimde ortadan kaldırılmasına dönük bir gelecek projeksiyonuna dayanıyor.
Bugün yeryüzünde "belli siyasi değerlere dayanan tek entegrasyon modeli" olması bakımından ayrıksı bir yere sahip.
"Güç" ve "değer" arasındaki iletişimi tanımlamak bakımından AB'den daha etkili bir entegrasyon modeli yok.
Bunun yanı sıra, ulus-devlet'lerin "karşlıklı bağımlılık" temelinde bir birlik içinde bütünleştikleri tek model olma özeliğini de elinde tutmaktadır.
AB'nin işleyişine temel teşkil eden değerler bugün zihinsel düzeyde "evrensel" nitelik kazanmıştır.
Bu nedenle AB değerleri zihniyet düzeyinde Avrupa kıtasından çok daha büyüktür.
Fakat AB değerleri dünyanın işleyişi üzerinde yeterince söz sahibi değildir.
Irak, Afganistan ve benzeri krizlerde AB sahip olduğu potansiyelin çok gerisinde bir etkinlik üretmiştir.
"Terörle mücadele" ve "önleyici saldırı doktrini" gibi dünyanın geleceğini belirleyecek kavramların tanımlanmasında çok zayıf kalmaktadır.
Son derece ciddi krizler karşsında AB kendi modeli temelinde bir etki yaratmak yerine, hep geride kalmıştır ve olayları ya izlemekle yetinmiş ya da sonradan dahil olmak şeklinde etkisiz bir pozisyona yuvarlanmıştır.
Oysa "siyasi değer" temelinde işleyen bir birliğin küresel olaylarda daha çok etkili olması dünya düzeninin sağlığı açısından önemli olabilmektedir.
AB'nin yeterinde etkili olamamasını birkaç etkene bağlamak mümkündür.
Öncelikle AB sadece Avrupa kıtası içine sıkışmış bir görüntü vermektedir. Kıta Avrupası dışına çıkan tarafları güç denklemi içinde ciddi bir ağırlık oluşturamamaktadır.
Etki merkezi bakımından sadece bir kıtanın merkezi alanına sıkışmış bir modelin küresel bir entegrasyon projesi olma iddiası her zaman zayıf kalmaktadır.
Öte yandan hâlâ üyeleri bakımından belli bir dini mensubiyeti içermektedir. Siyasi değerler bakımından "çoğulcu"luğu merkeze almış olan AB, bünyesindeki üyeler dikkate alındığında sadece belli bir din merkezli görünmektedir.
Bu, "değerler arası soğuk savaş"tan bahsedilen bir zaman diliminde büyük bir eksiklik oluşturmaktadır.
Tüm bunlar AB'nin "evrensel bir güç" olması için daha derin açılımlar yapması gerektiğini göstermektedir.
Aksi halde sahip olduğu değerlere rağmen küresel krizlere müdahale edemeyen bir pozisyonda kalırsa, bir müddet sonra içerdiği değerler evrensel niteliklerini kaybedecek ve Avrupa coğrafyasına has değerler olarak algılanacaktır.
Bu nedenlerle Türkiye'nin üyelik görüşmelerine başlaması sadece bir ülkenin üye olması tartışmalarından çok öte birşeydir.
Türkiye Avrupalı olduğu kadar Asya ve Ortadoğu bağlantısı da olan bir ülkedir. Medeniyetler çatışmasının eksenlerinden biri haline getirilmeye çalışılan büyük bir dini "hümanist" özellikleriyle temsil etmektedir.
Bu nedenlerle "AB üyesi bir Türkiye" esasında Avrupa değerlerinin, Avrupa kıtasının ve o kıtayı tanımlayan dini unsurların çok ötesinde temsiline imkan verecek bir potansiyeldir.
Öte yandan, dünyanın en önemli krizleri Türkiye'nin "hayat sahası" içinde gerçekleşmektedir.
Bu krizlerin merkezinde bir "demokratik istikrar" adası olan Türkiye'nin AB üyeliği, "AB'nin evrenselleşmesi"nin tek yoludur.
Türkiye yoluyla AB siyasi çoğulculuk kadar dinler ve medeniyetler arası çoğulculuk fikrini de bünyesine alacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kodları değiştirmek   / 24-09-2004
 İnsanın uzaydaki yeri   / 20-09-2004
 Başkasının acısı   / 19-09-2004
 Değerler politikası ve güç politikası   / 17-09-2004
 Güçsüz halkların en uzun yüzyılı (IV)   / 13-09-2004
 Güçsüz halkların en uzun yüzyılı (III)   / 12-09-2004
 Güçsüz halkların en uzun yüzyılı (II)   / 10-09-2004
 Güçsüz halkların en uzun yüzyılı (I)   / 08-09-2004
 Meşru mücadele ve terör   / 06-09-2004
 Terörün zihinsel araçları   / 05-09-2004
ERDAL ŞAFAK
Varan 50
Dinden çıkmış canavarların cirit attığı Irak'ta...
MEHMET BARLAS
Türkiye, Mersin'e, AK parti tersine mi gidecek?
Madem...
ÖMER ÇELİK
AB'nin evrenselleşmesi
Sayılamayacak kadar çok...
UMUR TALU
Size de oluyordur...
Bugün hiçbir fikrim yok... Diye,...
'Nişan' 2005 baharında
AB kulislerinde, müzakerelere önümüzdeki mart ya da mayıs ayında...
"Barış sağlanmadan Irak'tan çekilebiliriz"
ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Irak'tan istikrar...
En-Kaz
En-Kaz
Başkanı Kayınbirader Demirören, futbol şubesi sorumlusu Enişte Oktay...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.