|
|
Madam Reneta'nın intiharı
Size kısa ama çarpıcı bir hikaye anlatmak istiyorum. Bu hikayeye, Alfa Yayınları'ndan çıkan ve önceki akşam tanıtımı yapılan "Katina'nın Elinde Makası" kitabında rastladım... Katina'nın Elinde Makası, aslında Seyfi Dursunoğlu'nun, nam-ı diğer Huysuz Virjin'in yaşamını anlatıyor. Figen Kumru Akşit ve Korhan Atay sormuşlar, kimi zaman Seyfi Dursunoğlu kimi zaman da Huysuz Virjin(!) yanıtlamış, ortaya birbirinden ilginç birbirinden özel anılar zinciri çıkmış. Ama biri var ki üç beş satırla geçiştirilemeyecek kadar özel ve bence film olacak kadar müthiş. Ve bir kez daha tekrar etmek gerekiyor ki, bu ülkenin pek çok mekanında onbinlerce insan, kendi öykülerini dokuya dokuya geçip gider ya da yok olup hayattan çekilir... Madam Reneta da onlardan biri işte.
1950'li yıllar... Dünyaca ünlü Medrano Sirki, yıldızlarıyla, balerinleri ve palyaçolarıyla birlikte Türkiye turnesindedir. Medrano, aylarca İstanbul'da kalır, bu arada sirkteki revü grubunun balerinlerinden Reneta, o yılların gözde eğlence mekanlarından Kulüp 12'nin patronu Vedat Işıldar'la bi biçimde tanışır ve aralarında bir duygusallık başlar. Sirk geri döner, Reneta, Türkiye'de kalır. Vedat Işıldar ve Reneta kısa bir süre sonra da evlenirler... Reneta hem hayat arkadaşının sahibi olduğu Kulüp'te bir başına sahne almaya başlamış hem de mekanın işletmesinde söz sahibidir. Kısa zamanda otoritesini, kurallarını ve ağırlığını koyar Kulüp 12'ye. Madam Reneta'dır artık... Bu arada Alman kökenli olan Reneta'nın kimi tavırlarıysa dilden dile konuşulmaya başlar çevrede... Kulüpte sahne alan sanatçıların parasını kesmekten tutun da müşteri olarak gelen şarkıcıları "biraz da emrivakiyle" sahneye çıkarmaya kadar. Ancak ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın Kulüp yine gözde olmaya devam etmekte hatta işler büyümektedir... Huysuz Virjin de o sıralar Kulüp 12'de çalışmaktadır... Madam Reneta, bir akşam Huysuz'un odasına gelir ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. "Biliyor musun" der Dursunoğlu'na... "Bütün hayatımı, ömrümü verdiğim adam, yani Vedat aramızda geçen bir tartışma sırasında bana 'Alman köpeği' dedi, çok ağrıma gitti dayanamıyorum!' Ve ertesi sabah intihar ettiği öğrenilir Madam Reneta'nın... 20'lerinde gelmiş, sevmiş, sevilmiş, İstanbul gecelerine yön ve hayat katmış, dans etmiş ettirmiş, bir kulübün patroniçesi olmuş... Ve ellili yaşlarında Bir gurur duvarına çarpıp, kuşluk vaktinde yaşamına son vermiştir... İyi pazarlar, iyi yaşamlar!
|