|
|
|
|
Bize karışamazlar
OLMAZSA OLMAZ DEĞİL Erdoğan ceza kanununun komisyona geri çekilmesini eleştiren Avrupa Birliği'ne tepki gösterdi: "İçişlerimize karışamazlar. Yapmamız gereken her şeyi yaptık. Yeni şartlar gelirse AB olmazsa olmaz değil."
"Biz Türküz, kendi kararımızı veririz, AB bize karışamaz"
Başbakan Avrupa Birliği'ne "İşimize karışma" derken, medya ve muhalefeti de "Hükümeti sıkıştırmaya kalkışma" diye uyardı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, yeni TCK tasarısının geri çekilmesi nedeniyle ortaya çıkan krizle ilgili olarak Avrupa Birliği'ne rest çekti, muhalefet partisi ve medyaya çattı. 'Zina' krizinin ardından, AB'nin İlerleme Raporu için beklediği TCK tasarısının geri çekilmesiyle gelinen nokta dün partisinin kurmaylarıyla değerlendiren Erdoğan, konuya ilişkin tavrını ise öğleden sonra partisinin il başkanlarıyla yaptığı toplantıda açıkladı. Ekonomide memnun edici gelişmeler üzerine bir konuşma yapan Erdoğan, TCK konusuna hiç değinmedi ve gazetecilerin sormasını bekledi. Erdoğan sorular üzerine, AB'ye rest çekti ve ekonomide adeta 'deprem' etkisi yarattı.
BU DA BİZİM ÜSLUBUMUZ TCK'nın, CMUK ve Ceza İnfaz Kanunu'- nda yapılacak düzenlemelerle paket halinde yürürlüğe girmesi amacıyla geri çekildiğini söyleyen Erdoğan, 'zina maddesinin eklenip eklenmeyeceği' yönündeki soru üzerine "Geldiğinde nasıl olduğunu aynı şekilde göreceksiniz. AK Parti, belirlemiş olduğu siyasetinden, ülkemizin hassasiyetlerini temel alan, kendi ilkelerine sadık kalarak çalışmalarını sürdürmektedir'' karşılığı verdi. TBMM'nin 1 Ekim'de açılacağını kaydeden Erdoğan, "Bunlar Meclis'teki çalışmalara bağlı. Ne kadar çabuk olursa isabetli olur'' dedi ve şöyle devam etti: "Birileri çıkıp da 'AK Parti yanlış yapıyor, bunun hesabını nasıl verecek' diye bize böyle yardımcı olmaya çalışıyorsa biz onlara sadece teşekkür ederiz. Ama biz attığımız adımların istişaresini, müzakeresini en geniş anlamda yapıyoruz, ondan sonra kararımızı veriyoruz. Bu noktada, her siyasi partinin kendine has bir üslubu vardır. O üslubunu kullanmak onun en tabii hakkıdır.'' Erdoğan, bir gazetecinin, AB Komisyonu'- nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in sözcüsü Jean-Christophe Filori'nin, TCK tasarısının geri çekilmesinden "kaygı duyduğu'' yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, böyle bir tepkinin olup olmadığını bilmediğini kaydetti ve şöyle devam etti: "AB Sözcüsü'nün Türkiye'nin içişlerine, Parlamentosu'na yönelik böyle bir talebi olamaz, böyle bir teklifi de olamaz. Bu bizim Parlamentomuzla, içişlerimizle alakalı bir konudur. AB'nin bu konularla ilgili talepleri bellidir. Bunlar Kopenhag siyasi kriterlerinde belirlenmiştir. Türkiye, bu konularla ilgili neler gerekiyorsa hepsini bitirmiştir. Bunu Verheugen buraya geldiğinde kendisi de ifade etmiştir. Uygulama ise zihinsel değişim, dönüşümdür, zaman alabilir."
AB OLMAZSA OLMAZ DEĞİL Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz Türkiye'yiz ve Türküz. Kendi kararımızı kendimiz vereceğiz. Bizi, birileri AB ile ilgili buralara lütfen şartlandırmaya çalışmasın. Olmayan birşeyleri bizden isteme noktasında bazı medya gruplarının maalesef kendilerinin oralar adına bir gayretin içine girmesi bizi üzmektedir. Medya gruplarına sesleniyorum: Kimse kalkıp AB üzerinden siyaset yaparak hükümeti sıkıştırmaya kalkışmasın. Bu oyuna da gelmeyiz. Samimi olarak gösterdiğimiz gayrete gölge düşürmeye gayret etmesinler. Bugüne kadar gösterdiğimiz gayreti Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir hükümet göstermemiştir. Gece-gündüz demedik, AB ülkeleri arasında mekik dokuduk. Bizim için AB olmazsa olmaz değil. Olmayan konularda bir şeyler dayatılmaya gayret edilirse insaf içerisinde yer alacak bir konu değildir.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|