| |
Atatürk'ün istediği noktaya gelemedik
1. Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon, Kuleli Askeri Lisesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada böyle dedi: Ölümünden 66 yıl sonra Atatürk'ün istediği yere gelmeyi başaramadık. Paşa'nın sözleri doğru. Aklı başında olan bütün Türkler bunu biliyor. Belki de üzerinde milletçe hemfikir olduğumuz yegane düşünce budur. Gazi Paşa, ilanihaye bizim başımızda bulunabilir miydi? Hayır... Bir gün elbet bizi kendi başımıza bırakıp gidecekti. Gitti de... Fakat bize yol gösterecek ilkeleri koyup da gitti. Peki, biz ne yaptık? Önce iyi bir ağladık. Sonra her ölüm yıldönümünde ağlayıp, sızlanmaya devam ettik. Atatürkçü olmayı kendimize ölçü olarak da seçtik. Bununla yetinmeyip, birbirimize Atatürkçülük propagandası yapmaya başladık. Hatta kimin daha fazla Atatürkçü olduğu hususunda dövüşmeye bile başladık. Bugün geldiğimiz noktaya bakın Birkaç dinci fanatik, birkaç tükenmiş ideoloji kuyrukçusu hariç, herkes Atatürkçü Atatürkçü olmayanları toplasanız, bir stadyumu bile dolduramazsınız. Öyleyse, bu muazzam Atatürkçü kitleye rağmen, Gazi Mustafa Kemal'in istediği noktaya niçin gelemedik Doğru soru bu. Bir millet toptan gerizekalı, kalın kafalı ve kötü huylu olmadığına göre, nasıl oldu da bizler ulaşmamız gereken noktaya ulaşamadık. Biraz daha zum yapalım Kendilerine Atatürkçü diyenler, kabaca üç sınıfa ayrılıyorlar. Birinciler, Mustafa Kemal'in devrimciliğini hiç anlamayıp, yaptığı inkilap ve yeniliklerle yetindiler. İkinciler, atatürkçülüğü bir kimlik ve egemenlik aracı olarak kullandılar. Üçüncüler ise, sürecin ruhundaki devrimciliğin sürdürülmesi gerektiğini savundular hep Ezici çoğunluktaki birinciler hep seyrettiler. Onlar seyrettiği için ikinciler egemen hale geldiler. Üçüncüler ise zaten azınlıktaydılar, hep suçlanıp, dışlandılar. Halbuki, Mustafa Kemal'in ulaşmamızı istediği yere gelebilmemiz için onun çizgisini geliştirmemiz, paradigmaları değiştirme yeteneğini göstermemiz gerekiyordu. Yapamadık. Özünde kalıpları reddeden bir devrimci süreci, kalıplara sokmakla büyük hata yaptık. İroniktir ki, Atatürkçüler hep çoğunluktaydı fakat Atatürk'ün devrimciliği işlemez hale gelmişti. Demek ki, bizim Atatürkçülük anlayışımızda bir sakatlık vardı. Nitekim bugün, memlekette hala binbir çeşit atatürkçü kol geziyor. AB emperyalisttir diyenler de Atatürkçü, AB'ye ortak olalım diyenler de atatürkçü Devletçiler de Atatürkçü, liberaller de atatürkçü... Vatandaşlara Atatürkçülük kalıbı çizenler de Atatürkçü... Sosyolojik, politik ve ekonomik evrim yasalarının dışına düşmüş kafalarla Gazi Mustafa Kemal'in istediği noktaya ulaşmak mümkün değildi. Ortada duran sonuç, bunun doğruluğunun ispatıdır. Aksi halde Hurşit Tolon Paşa, açılış konuşmasında... Ne mutlu bize ki, ulu önderimiz önerdiği noktaya ulaşmayı başardık, diyecekti Gazi Paşa, sağolsaydı belki bugün AB ile masaya oturmayı gerekli görmeyebilirdi. Ama herhalde Türkiye, zaten AB değerlerine, refah seviyesine, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine ulaşmış olduğu için buna ihtiyaç duymayacaktı.
|