|
|
|
|
|
Meyve yiyenler kabızlık çekmez
|
|
Büyük şehir insanının en büyük sorunlarından biri de beslenme alışkanlığı ve hareketsizlikten kaynaklanan kabızlık. Kabızlığı önlemenin en etkin yolu ise posalı yiyecekler tüketmek, bol su içmek ve spor yapmak.
Günde üç kez ile haftada üç kez arasında düzenli dışkılamak olağandır. Dışkılama sıklığı çok önemli değildir. Çünkü sağlıklı insanlarda bağırsak hareketleri farklı aralarla tekrarlar. Haftada üçten az dışkılamak, ıkınarak parça parça, az miktarda kuru dışkı çıkarmak kabızlık olarak tanımlanır. Kabızlığın yararlı bir tanımı hastanın normal düzeninden daha az sıklıkta, sert dışkı çıkarmasıdır. Besinlerin ince bağırsakta sindirilmeyen kısmı kalın bağırsakta bir süre kalır. Yavaş yavaş kalın bağırsağın son kısmı olan makata taşınır ve bu sırada suyu alınarak dışkı kıvamına gelir. Dışkı makata ulaşınca dışkılama duygusu oluşur. Eğer dışkı makata ulaşmaz ve yukarı bölümlerde kalırsa günler geçmesine rağmen birey dışkılama gereksinimi duymaz. Yaş ilerledikçe kabızlık görülmesi de artar. Çünkü yaşlandıkça tüm kaslarda olduğu gibi bağırsak kasları da zayıflar. Kasların zayıflaması bağırsak hareketlerinde yavaşlamaya ve yetersizliğe neden olur. Böylece kalın bağırsaktaki sindirilemeyen yiyecek artıklarının alt kısma itilmesi uzun zaman alır, dışkı kurur ve kabızlık oluşur.
NEDENLER Kabızlığın en sık görülen nedeni çok az su ve lif (posa) içeren beslenmedir. Fazla alkol ve kafeinli içecekler kabızlığa neden olurlar. Bağırsak hareketlerinde azalmaya yol açan diğer faktörler hareket azlığı ve uzun süre yatakta kalmadır. Tiroid hastalıkları ve depresyon gibi ağır hastalıklar da kabızlığa neden olabilir. Kalın bağırsağın daralması, tıkanması, tümörleri ve divertikülit hastalığıyla da kabızlık görülür. Alzheimer, parkinson, omurilik zedelenmesi, felç gibi sinir sistemi hastalıklarında kabızlık oluşur. Alınan ilaçların birçoğu da kabızlığa yol açabilir. Örneğin an-histaminik'ler, depresyon ilaçları, adale gevşetici ilaçlar, sakinleştiriciler, bazı tansiyon ilaçları, aliminyumlu mide ilaçları, demir hapları, ek kalsiyum almak ve daha birçok ilaç kabızlığa yol açar. Arada bir olan kabızlık zararsızdır ve yaygındır. Ancak bazen temelde yatan esas hastalığa bağlı olabilir. Eğer kısa zamandır şiddetli kabızlıktan şikayet ediyorsanız ya da kabızlık iki haftadan uzun süre devam ediyorsa hekime başvurmalısınız. Özellikle kabızlığın ilk olarak 50 yaşından sonra başladığı ya da dışkıda kan olduğu durumlarda doktorun olayı aydınlığa kavuşturması zorunludur. Yaşlılarda bağırsak kasılmalarının yetersizliği sonucu ortaya çıkar. Fonksiyonel kabızlık bile ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Dışkılamak için çok ıkınma kalp ve beyin dolaşım bozukluğuna yol açıp bayılma, kalpte ritim bozukluğu, hatta geçici felçlere neden olabilir. Aşırı ıkınma hemoroid (basur) memelerinin oluşmasına neden olur. Öte yandan hemoroid ya da anüs mukozasında olan fissur (çatlak) dışkılama sırasında ağrı yaptığından dışkılamadan kaçınmaya ve böylece kabızlığa yol açar. İleri yaşlarda fonksiyonel bağırsak tembelliğinin yanısıra, kabızlık yapıcı ilaçlar alan hastalarda dışkılama hissi tamamen kaybolur. Böylece kalın bağırsağın son kısmında biriken ve sertleşen dışkı, bağırsak çeperine baskı yapıp ülserlere, kanamalara ve prostata baskı yaparak idrar zorluğuna neden olur.
ÖNLEMLER Birkaç basit önlemle kabızlıktan kaçınabilir ya da kabızlığı hafifletebilirsiniz.
* Dışkılama hissi gelince gecikmeden tuvalete gitmelidir. Ertelemeler bir süre sonra bağırsağın bu haber verme fonksiyonunu yitirmesine ve artık size haber vermemesine neden olur. Dışkı bağırsakta ne kadar uzun süre kalırsa o kadar sertleşir ve kurur.
* En iyisi günün aynı zamanında, sabahları işe gitmeden önce tuvalete gitmelidir. Vücut fonksiyonları için düzen önemlidir. Nasıl her gün aynı saatte uykuya alışmış birinin o saatte uykusu gelirse, dışkılama düzenini de oluşturmak önemlidir. Tuvalete çıkmak hissi yoksa bile belirli saatte tuvalete gidip 10 ila 15 dakika oturmak bir gazete/mecmua okumak dışkılama düzenini sağlamak bakımından yararladır.
* Kabızlığa karşı alınan ilaçlar sadece kısa süre alınmalıdır. Sürekli alınırsa bağırsak artık ilaçsız çalışmayacak duruma gelir. Ayrıca bir süre sonra bağırsakların alıştığı bu ilaçlar etkisiz olur. Ayrıca ilaçların yan etkileri ve zararları da vardır.
* Dışkının kurumasını önlemek için günde en az 8 bardak su içmelidir. Alkol ve kafeinli içeceklerden kaçınmalıdır.
* Lifli yiyeceklerin (sebze, meyve, kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri, kepek, patates kabuğu vb.) tüketimini arttırmalıdır. Bu maddeler sindirilmediği için dışkıyı hacimli ve yumuşak tutar. Beyaz ekmek ve peynir gibi işlenmiş yiyecekleri azaltınız.
* Düzenli egzersizlerin (yürümek, karın kaslarını güçlendirici hareketler) vücut fonksiyonlarını iyileştirici ve karın kaslarını güçlendirici etkileri kabızlığın önlenmesinde de yararını gösterir.
KABIZLIK İLAÇLARI Kabızlık tedavisi için ve ameliyattan önce bağırsakların boşaltılması için kullanılan ilaçlara laksatifler denir. Laksatifler etkilerine göre sınıflandırılır. 1- Lifli maddeler: Bu maddeler dışkının su tutmasını sağlar. Böylece dışkı yumuşar ve hacimi büyür. Tablet ya da granül biçiminde ağızdan alınır (Metamüsil, Citrusel, Psyllium, vb.) tam etkisini birkaç gün içinde gösterir. Genelde kronik (müzmin) kabızlık tedavisinde kullanılır. Doğal besinlerimizdeki lifler gibi etki yaptıklarından uzun süre kullanım için en emin tedavidir. Bol su ile birlikte yatmadan önce alınmalıdır. Bol su ile alınmazsa dışkı kitlesi bağırsak tıkanması yapabilir. Yan etkileri bağırsak gaz yapımını artırmasıdır. 2- Osmotik laksatifler: En sık kullanılanı sentetik şeker olan ve vücutta yıkıma uğramayan laktüloz'dur. (Duphalac, Levolac vb.) Bu maddeler dışkının su kaybını önler. Dışkı miktarını artırmaz ancak yumuşak tutar. 3- Kayganlaştırıcı maddeler: Dışkıyı yumuşatır ve kayganlaştırır. Sıvıparafin (sokol) bu amaçla kullanılır. Ancak uzun süre kullanmamalıdır. Çünkü bağırsağı tahriş eder ve bazı vitaminlerin emilimini önler. 4- Tuz bazlı laksatifler: Örneğin, sodyumhidrojenfosfat (Fleet Enema, B.T. Enema) çabucak bağırsak boşalmasını sağlamak amacıyla kullanılır. Üç ile dört ile saat arasında etkisini gösterir. Bu tür laksatifler osmotik etkileriyle vücuttan bağırsağa su çekerler. Kolonoskopid'e, bağırsak ameliyatından ya da röntgen filminden önce yalnız bir kez kullanılmalıdır. Uzun süre kullanıldıklarında dehidratasyon'a (vücudun susuz kalması) ve kan elektrolitlerinde bozukluklara neden olur. Tansiyonu olan, kalp ve böbrek hastalarında kullanılmamalıdır. 5- Uyarıcı laksatifler: Bu laksatifler (bekunis, pursennid vb.) bağırsak kaslarını uyararak bağırsak hareketlerinin artmasına neden olurlar. Hızla bağırsak boşalması sağlarlar. Genellikle öteki ilaçların etkisiz olduğu zaman kullanılır. Sürekli alınmamalıdır. Çünkü doğal bağırsak hareketlerinin kaybolmasına ve neden olur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|