İyilik bir eylem olmalıdır
Dünyaya yön vermeye çalışan bazı " yeminli gruplar "ın her gün yeni ilişkileri çıkıyor ortaya. Akla gelebilecek en karanlık ilişkiler aylarla sınırlı geçmişin bütün hücrelerine sinmiş gözüküyor. Dünyayı cehenneme çevirmek isteyen " analiz uzmanı " etiketli " fanatik "lerin bütün davranış ve düşünce kodları ortalığa dökülüyor. Bütün bunlar kötülüğün boş durmadığını bir kere daha gösteriyor. " Kötülük " ve " iyilik " arasındaki kadim savaşta, birincisinin en donanımlı olduğu bir zaman dilimindeyiz herhalde. Kötülüğün gücünün ve imkanlarının büyüklüğü, ciddi kararlar vermeyi gerektiriyor. Olan bitene hayıflanmak yetmiyor. Kötülüğe teslim olmak ne kadar insanlıkdışı bir şeyse, görmezden gelmek de o kadar ahlaksızca. Kuşkusuz kötülük iyilikle bilinir, iyilik de kötülükle. Aralarında diyalektik bir ilişki vardır. O zaman kötülüğün gücü, iyilik adına daha çok çalışmayı gerektiriyor.
*** "Buzlarla ve uçurumlarla kaplı bu yamaçlara baktığımızda bir zaman sonra bunların yerinde ağaçlarla kaplı, derelerin aktığı, yeşilliklerle dolu bir vadi olacağını asla hayal edemeyiz. İnsanlık tarihinde bu hep böyle olmuştur: Zalimler bir yol açar, bu yolu açarken de bir sürü şeyi yok eder ama yine de bu güçlerin açtığı yol gereklidir; çünkü daha sonra, daha insani bir uygarlık bu yoldan geçecek ve eserlerini yapacaktır. İnsana korku veren, kötücül diye nitelenen enerjiler, aslında insanlık için çalışan yol işçileridir." Bu sarsıcı satırlar, Nietzsche 'ye ait. Tipik bir Nietzsche benzeşimi bu. O nedenle düz bir okumayla kötülüğün övüldüğü ve zalimlerin makul gösterilmeye çalışıldığı izlenimine kapılınabilir. Ama bu " kökten-yanlış " bir okuma olur. Bu filozofu okumanın tek yolu olan " derin okuma ", tarih boyunca kötülüğün ve zalimlerin var olduğu gerçeğinden hareketle, bundan ürkmeden iyilik adına çaba sarf etmeye ve kötülüğün engellenemeyen araçlarını iyilik lehine çevirmeye vurgu yapıldığını gösterir. Ayrıca her kötülük düzeninin karşısına bir iyilik düzeni ile çıkılabileceğine işaret eder. Bütün bu çağa damgasını vurmaya çalışan kötülüğün entrikaları ve yöntemleri, bu yüzyılın ilk diliminde tüm boyutuyla ortaya çıktı. İyilik, tüm bu olup biteni lehine çevirmeli ve daha donanımlı hale gelmelidir. Kötülük bir " eylem ve strateji " olarak dolaşırken, iyiliğin " temenni ve niyet " olarak kalması hiçbir şey ifade etmez. İyilik bir " dünya düzeni stratejisi " olarak ele alınmalıdır
*** Bugün kötülük dündeki gibi "çıplak " değil. İnsanlığın kazanımı olan değerlerin arkasına saklanıyor ya da içine gizleniyor. İnsan hakları, özgürlükler, temel haklar, demokrasi ve barış gibi kavramlar çok kolay kötülüğün " perdesi " haline getirilebiliyor. En temel insani söylevler, karanlık stratejilerin parçası yapılabiliyor. İşte bu yüzden " iyilik " sadece bir ahlak ya da fikir olmaktan çıkarılmalıdır. İyilik, dünyaya, uluslararası düzene ve insanlığın geleceğine yön veren bir " felsefi duruş " ve " siyasi eylem planı " olmalıdır. Kötülüğün kol gezdiği bir dünyada, kötülüğe bulaşmamak için, her şeyin dışında kalmak iyiliğe güç vermez. Maalesef despotların dünyayı karanlığa sürüklemek üzere açtığı yollar yeryüzünde hep oldu. Şimdi bu yollar insanlığın kazanımı olan değerleri ve kavramları araç olarak kullanıyor. Bu noktada bu değerleri kötülüğün hakimiyeti altında bırakmamak, esas olmalıdır.
|