| |
|
|
Fotoğraflar insana roman bile yazdırabilir
Gazetelerdeki fotoğraflar, bazen ne kadar çok şey anlatır ve ne çağrışımlar yaptırır bunlara bakanlara. Örneğin, eski bakan, eski emniyetçi Necdet Menzir'in oğlunun Büyük Kulüp'teki düğününde, Semra Özal ve Süleyman Demirel aynı masada yan yana oturmuş, tatlı tatlı sohbet ediyorlardı. Turgut Özal Cumhurbaşkanı, Süleyman Demirel Başbakan koltuğundaydılar 1991-93 döneminde. Hiç böyle bir görüntü, kameralara yansımadı o dönemde. Demirel'in ve Başbakan Yardımcısı olan Erdal İnönü'nün eşleri, Çankaya davetlerini boykot ettiler. O dönemde Özal ve Demirel uzlaşarak "Değişim Programı "nı sürdürselerdi, 1990'lar "Kayıp Yıllar " olarak geçmezdi. Müthiş bir sinerji doğardı. Türkiye şimdi her açıdan başka noktada bulunurdu. Ama Demirel'in başında bulunduğu koalisyon olayı, bir "Rövanşizm " biçiminde ele aldı. Özal'ı yıpratıp bıktırmayı ve Demirel'in "tapulu arazisine gecekondu kuran " Özal'ı canından bezdirmeyi, ülkeye icraat olarak sundular. Bu sürecin sonucu hem siyasi krizler (mesela 28 Şubat 1997), hem de ekonomik krizler (Mesela 4 Nisan 1994 ve 18 Şubat 2001) ile yansıdı ülkeye. Şimdi Özal yok. Ölmüş politikacıya rakipleri de "Devlet Adamı " der ya. Semra Özal'la Süleyman Demirel'in tatlı tatlı sohbet eden fotoğraflarına bakarken, bunları aklımdan geçirdim bir anda. Bir başka fotoğrafta da, annesinin ölümüne Cumhurbaşkanı Sezer ağlarken, onu teselli eden Başbakan Erdoğan'ın, yan yana görüntüleri vardı. Bu ikili Afyon'daki camide saf tutmuş, cenaze namazını kılıyorlardı. Önemli kamu görevleri üstlenmiş insanların, iyi ve kötü günlerinde bir arada bulunmaları, topluma güven verir. Afyon camiindeki görüntüler de böyleydi. Keşke zamanı geriye alabilsek. Keşke Ahmet Necdet Sezer de, Tayyip Erdoğan'ın evlatları evlenirken, onların yanında görüntü verebilseydi. Başbakanlarla cumhurbaşkanları arasındaki diyalogsuzlukların ve uyuşmazlıkların kronik hale gelmesi durumunda, bunun ülkeye yansımalarının neler olacağını, en son Özal-Demirel ilişkileri sırasında gördük. Daha sonra da, Ecevit-Özkan ikilisi ile Sezer arasında geçen "Anayasa Fırlatma Skandalı "nın, ülke ekonomisine neye mal olduğunu da biliyoruz. Sezer-Erdoğan ikilisinin cenazedeki fotoğrafları, keşke cenaze olmayan günlerde de tekrarlansa. Hiç unutmayalım. Cumhuriyet'in hafızası güçlü, demokrasinin hafızası ise zayıf olduğu ölçüde, sistem kilitlenmeden yürür. İki fotoğraf, bana bunları düşündürdü.
|