|
|
Sahalarımızda görmek istemediğimiz büyüler
Saha Komiseri Büyüsü: 1 santimetrakere gözlemci raporu, tribünden atılan içi idrar dolu pet şişenin içinde eritilir. Üstüne göz kararı en az üç kere gösterilmiş sarı kart doğranır ve saha komiserinin gömlek cebine dökülür. Neticesinde saha komiseri kendini normal komiser zanneder ve maç esnasında en az 6 futbolcuyu gözaltına alır.
Santrfor Büyüsü: İlker Yasin'den alınan saç numunesi, Osman Tamburacı'nın bıyığıyla birleştirilir, Ahmet Çakar'ın teriyle karıştırılır ve büyü yapılmak istenen futbolcunun muskasının içine konur. Büyü yapılan futbolcu maç esnasında boş alanlara deplase olamaz. Gol kaçırdıkça kahkaha atar. Yırtıcı santrfor olduğunu hatırlar ve rakip defans oyuncusunu cırmalar. Maç sonrası kendisine uzatılan mikrofonlara "Bu maçı unuttuk. Artık önümüzdeki maçlara bak... bak... bakamıyorum Allah'ım... Önümüzdeki maçlara bakamıyorum. Kör oldum" diyerek çıldırır. Çok acımasız bir büyüdür.
Teknik Direktör Büyüsü: Enerji içeceğinin içine göz kararı okunmuş kokain konur. Teknik direktör uyurken kulağından içeriye boşaltılır. Büyü yapılan teknik adam sık sık kaleci ister. Transfer edilen kalecileri evinde istifler. Takım kurgusuyla sık sık oynar. Sonunda kendisi oynatır. Almanca bilmese bile maç sonrası Almanca beyanatlar vermeye başlar.
Başkan Büyüsü: Rakip takım başkanının bezden bir bebeği yapılır. İki dirhem İguana dışkısı, üç fiske elma sirkesi ve 5 çay kaşığı, içine damga pulu doğranmış karadut pekmezi, sahaya atılmak üzere tribünden sökülmüş koltuğun içinde, kulak memesi kıvamına gelene kadar karıştırılır. Başkan bebeğin kafasından aşağı bir seferde dökülür. Büyü yapılan başkan gazetecilerden haz etmemeye, resmi çekildiğinde azgın boğa gibi saldırmaya başlar. Muhabirlerden makine toplattırır. Gazete görünce haç görmüş vampir gibi olur.
Kaleci Büyüsü: Bir çanak jölenin içine bir avuç çene altı sakalı, üstüne kaleci kazağı yünü konarak kaleci eldiveninin içine akıtılır. Büyüye maruz kalan kaleci hiç gol yemez. Ama takımı tarihi farkla yenilir. Çünkü gidip rakip kaleyi korur. Kendi arkadaşlarından her maç sonrası sıkı dayak yer. Bunalıma girer. Maçtan sonra da "Önemli olan benim gol atmamdı, yoksa takımımın kazanması umurumda bile değil" gibi beyanatlar verir.
|