Yapı Merkezi Holding Başkanı Başar Arıoğlu'na göre Türkiye'nin taşımacılıkta geleceği raylı sistemlerde yatıyor.
Yapı Merkezi'nin kilometre taşlarına bakıyorum. Hepimizin hayatına şu ya da bu şekilde dokunduğunu görüyorum. İstanbul Aksaray'daki alt ve üst geçitler, bir ilk sayılan Karaköy'deki katlı otopark, Galata Kulesi'nin 1965 yılında gerçekleşen ilk restorasyonu, Eskişehir Metrosu, İzmir Metrosu, İstanbul'da raylı sistemler, Beyoğlu'ndaki nostaljik tramvay, İstanbul Şişli'de gökyüzüne doğru uzanmış ve İş Kulelerden sonra en uzun gökdelen ünvanını şimdiden almış olan (inşaatı devam ediyor) Şişli Plaza... Restorasyon konusunda en çok üstüne düştükleri iş de geçtiğimiz günlerde tamamladıkları Bosna Hersek'teki Mostar Köprüsü olmuştu. Mühendis Ersin Arıoğlu ve mimar Köksal Anadol tarafından 1965 yılında kurulan Yapı Merkezi, 12 şirkete ulaşıp, 2 bin çalışana sahip olunca 2000 yılında holdingleşmişti. Sonra Ersin Arıoğlu, politikaya soyundu ve CHP'den milletvekili olup, Ankara'ya gitti. Hal böyle olunca, 36 yaşındaki büyük oğlu Başar Arıoğlu'nun sorumlulukları birden katlandı. Başar Arıoğlu, kendini yönetim kurulu başkanının koltuğunda bir anda buldu. Ama neyse ki kendi tabiriyle bu işe 'çaycılıktan' başlamıştı. Daha 12 yaşındaydı o zamanlar. Sonra fotokopi de çekmişti. Yabancı dil öğrenmeye başlayınca da şirketteki bazı tercüme işleri ona verilmişti. Derken inşaat mühendisi olmak için üniversiteye gitmiş. ardından masterını inşaat yönetimi konusunda yapmıştı ve şirkette aldığı sorumluluklar da 'şantiye şefliğine' kadar ulaşmıştı. Ayağına çizmeleri çekip, tulumu giyip, kazılan tünellerin içine dalmış, yapılan işi bizzat yerinde takip etmişti. Özetle çekirdekten yetişmiş, babanın politikaya atılmasıyla üstlendiği sorumluluklara daha 12 yaşındayken hazırlanmaya başlamıştı. İşte bu yüzden olsa gerek, Başar Arıoğlu'yla buluştuğumuz gün kendinden çok emindi. Bütün projeleri en ince ayrıntısına, hatta teknik bilgilerine kadar anlattı. Kuşkusuz en çok son projeleri merak ettik. Ne de olsa dünyanın önde gelen metropollerinden sayılan İstanbul'un şu sıralar altını kazımakla meşguller. Raylı sistemler konusunda en uzman isimler arasında yer alan Yapı Merkezi Holding Başkanı Başar Arıoğlu'yla sohbetten kesitleri aşağıda bulacaksınız...
* Tren kazalarından bağımsız soruyorum bu soruyu, Yapı Merkezi olarak Türkiye'nin geleceğini raylı sistemde görüyorsunuz değil mi? Türkiye raylı sistem yapmak mecburiyetinde. İstanbul'da bugün 150 kilometre metro ve tramvay ağı olması gerekirken, sadece 25-30 kilometre var. 10 milyonun üzerinde insanın medeni bir standartta çalışabilmesi, hayatını trafikte geçirmemesi için daha çok raylı sisteme ihtiyaç var. İstanbul'un rayla örülmesi lazım. Londra ve Paris'te 300 kilometreyi zorluyorlar, düşünün artık. Şehir içi raylı sistemler olduğu kadar Devlet Demiryolları'nın (TCDD) yapmaya çalıştığı güzergahlarda da bizim bir iddiamız var. Oralarda da bazı işleri almak istiyoruz. Ankara-İstanbul arası güzergahın rehabilite edilmesi, hızlandırılması planlanıyor. Birinci ihalesi yapıldı. Eskişehir- Ankara'yı biz kazanamadık. Ama devamları gelecek. Takip ediyoruz. Bu kazanın olması talihsiz bir şey oldu. Teknik inceleme sonuçları netleşmedi. Fikir beyan etmek çok doğru değil ama oradaki altyapılar böyle bir işletme (hızlandırılmış tren) yapmaya müsait değil. Yük taşımacılığında Avrupa'da yükün yüzde 50'si 60'ı trenle taşınırken, Türkiye'de bu oran sadece yüzde 5. Yolcu taşımacılığında da çok şey yapılması lazım. Demir ağlarla Türkiye'nin örülmesi bu hükümetin de gündeminde. Türkiye'nin geleceği içinde en hayırlı hedef bence bu. Bunları eskiden TCDD kendisi yapıyordu. Ama TCDD'nin kendisinin yapmasının manasızlığı zaten ortaya çıktı. Dolayısıyla TCDD burada düzenleyici, planlayıcı rolüne çekilecek. İşleri de özel şirketler yapacak diye düşünüyorum.
* Daha çok şehir içi raylı sistemler yapıyorsunuz. Büyük şehirlerin dışında raylı sisteme hazırlanan başka şehirler var mı? Şu anda raylı sistem yapmak için hazırlanan 6-7 şehir var. Samsun hazırlandı. İzmit, Adapazarı, Trabzon, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep ve Denizli'nin hazırlığı var. Antalya daha büyüğü için hazırlık yapıyor.
KABATAŞ'TA TÜNEL PROJESİ * Kabataş'tan Taksim'e tünel kazdığınızı biliyoruz. Tünelin ucunu gördünüz mü? En göz önündeki projemiz şimdi bu. Yer altında finiküler sistemi. Deliği deldik. Önce Taksim'den başladık, arkasından da Kabataş'tan. Bir yandan da istasyonları yapıyoruz. 650 metre uzunluğunda. Bu hat metroyu denize bağlayacak. Yani deniz otobüsünden inen, tünelden Taksim'e çıkacak.
* Öncelikle baba Ersin Arıoğlu, politikacı olunca korkuya kapıldınız mı? İşler size kaldı ne de olsa... Ayrıca babanızın CHP milletvekili olması ama AKP'nin hükümet olması nedeniyle endişe duydunuz mu? İhalelere girememek filan gibi.. Evet babam politikaya ani bir kararla geçti. Öyle bir karar alınca, burada tabii oturmuş bir kurumsal yapı var, dolayısıyla geçiş dönemini organize etmek zor olmadı. Biraz görevlerimiz arttı. İki kardeşim daha çalışıyor. Onlarla da, ortaklarımızla da görev bölüşümü yaptık. İşi götürüyoruz. Küçük kardeşim şantiyede. Daha sonra o da yönetimde görev alacak. AKP ile ilişkilere gelince bizim girdiğimiz işler çok büyük işler, politik ve göz önünde işler. Böyle olduğu için de her şey çok açık ve ortada olur. Taraf tutma ihtimal dahilinde olmaz. Olmuyor da. Kayseri Belediyesi Ak Partili. Ama ihaleyi biz aldık mesela. Bunu Ak Parti de CHP de konu etmez, biz de etmeyiz.