|
|
|
|
Bu akşam Blanche yok
Bu akşam ve yarın akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda tekrar hayranları ile buluşacak olan Candan Erçetin, sahneye bu kez kedisi Blanche olmadan çıkacak. Blanche sahnede çok heyecanlandığı için Candan Erçetin ona yazdığı şarkıyı söylerken, kedisi evinde mırlayacak....
Yaz konserlerine Most Production ile veda edecek olan Candan Erçetin, bu akşam ve yarın akşam Açıkhava'da hayranları ile buluşuyor. Sahne aldığı organizasyonları hınca hınç dolduran Erçetin ile "Melek" adlı albümünü konuştuk... Albümün dikkat çeken parçalarından biri; kedisi Blanche için yazdığı 'Bahane'. Bir önceki konserinde bu parçada kendisine eşlik eden Blanche, bu kez evde mırlayacak, çünkü sahnede çok heyecanlanıyor...
* Son kasedinizdeki şarkılarınızın çoğunu siz yazdınız. Bir tane de kedinizden ilham aldığınız "Bahane" adlı şarkı var. Bunun hikâyesinden bahseder misiniz? "Bahane"nin sözlerini Aylin yazdı, müziği bana ait. Bu şarkıya ilham veren bir kedimiz var. Hatta, Açıkhava konserlerinin ilk gecesinde kendisi ile sahneye çıktım. Adı Blanche ve beyaz bir İran kedisi. Blanche bizim ofiste yaşıyor ve en çok Aylin'le vakit geçiriyor, dolayısıyla bu konu ikisinin özeli. Ancak Blanche'ı bir daha sahneye çıkarmayabilirim. O kadar mağrur durdu ki sahnede, belki de kalabalıktan ürktü. Bu nedenle, bu akşam ve yarın Blanche büyük ihtimalle Açıkhava'da olmayacak.
* Bu çalkantılı hayatın içinde nasıl hep seviyeli ve sevilen kaldınız? Bu o kadar da büyük hesaplarla ayarladığım bir şey değil, sanırım karakterle ve öğretilerle ilgili. Ben kimsenin ne yaptığını, kaç para kazandığını, kimlerle dolaştığını merak etmem. Çünkü ailem bana bu tür merakların ayıp olduğunu öğretti. O yüzden bana bu tür sorular sorulduğunda da şaşırıyorum aslında. Özel yaşamımın basın aracılığıyla dinleyiciye yansımasına tabii ki izin veriyorum, mesela birçok kişi köpeklerim olduğunu, bir gün mutlaka bir şeyler ekip biçmek istediğimi, gece çıkmayı pek seven biri olmadığımı biliyor. Ben özel yaşam deyince bunları anlıyorum. Onun dışında da fazla haber olabilecek bir hayatım yok zaten. Günlerimi müzikle doldurduğum için, yaptığım iş ile ilgili haberler daha çok yer alıyor basında.
* Sahnede hem bu kadar sakin hem de bir o kadar hareketli ve insanları coşturmayı nasıl sağlıyorsunuz? Şarkıların her birinin bir hikâyesi var, her biri giriş, gelişme ve sonucu olan bir oyun gibi. Bunu hissederek yorumlamaya kalktığınızda, o anlatılan sizin hikâyeniz olmasa bile, siz o an o hikâyenin sözcüsü, hatta oyuncusu oluyorsunuz.. Bu da sizin şarkıyı değil, şarkının sizi ele geçirmesi anlamını taşıyor. Ondan sonrası da şarkının marifeti benim değil, ben sadece kendimi teslim ediyorum.
* Konserlerinizde sahneye çıplak ayak çıkıyorsunuz, bunun nedeni var mı? Buna '98 yılında Açıkhava Konserleri ile başladım. Daha etnik kökenli şarkılar için ona uygun stilize etnik kıyafetler seçmeye başladım ve onların altına doğru ayakkabıyı bulmak çok zor. Öylece başladım ama sonra da müthiş bir özgürlük duygusu verdiğini fark ettim. O yıl bu yıldır, hava koşulları ve zemin malzemesi ne olursa olsun, şarkılarımı yalın ayak söylemenin keyfini çıkartıyorum.
* Nasıl yaşıyorsunuz? Sizi kimse özel hayatınızla bilmiyor. Bos zamanlarınızda ne yaparsınız, nerelere gidersiniz? Aslında çalışarak yaşıyorum. Benim bir menajerim yok, tüm bu işler kurduğum bir şirket ve benim deminden beri ekip olarak adlandırdığım arkadaşlarım tarafından gerçekleştiriliyor. Genellikle sabah kalkıp ofise gidiyorum, toplantılar ve günlük iş akışına göre ofiste kalıyorum. Akşam üstüne doğru biz projeler üzerinde konuşmaya başlıyoruz. Bazen geç saatlere kadar fikir üretip bunları tartışıyoruz. Bazen hep birlikte yemeğe gidiyoruz ama konular devam ediyor. Çok sıkışık dönemler hariç, haftada bir ya da 15 günde bir mutlaka Trakya'ya ailemi görmeye gidiyorum. Haftada bir mutfak alışverişi yapıyorum. Bazen köpekleri alıp ormana gidiyorum. Hayat böyle geçip gidiyor işte.
* Kasetinizdeki 'Melek' şarkınız çok sevildi. Meleklere inanıyor musunuz? Tabii ki inanıyorum. Benim bir sürü meleğim var. Bunların bazıları sürekli hayatımda, bazıları zaman zaman girip çıktı. Ama bana hep şans ve iyilik getirdiler. Bence herkesin melekleri var, kimimiz bunun farkındayız kimimiz değiliz.
ÖYKÜ YAZICIOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|