|
|
Levent Bıçakçı ve gecekondu MHK'si
Federasyon seçimleri sonucu, yeni başkan Dr.Levent Bıçakçı oldu. Sorunlar yaşayan futbolumuz için bir şans. Yıllardır UEFA Tahkim Kurulları'nda bulunmuş, üstelik çok başarılı bir hukuk adamı ve bence en önemlisi tertemiz bir isim. Ekibine gelince; tanıdığım isimlere bakıyorum, onlar da şaibesiz, yıllarını futbola vermiş ciddi insanlar. Şu an en büyük problemimiz 'güven'. Türk halkı, futbolda yapılan her hata ya da icraatta art niyet arıyor, bir fesatlık arıyor. Halkımız, aslında haksız da değil. Öyle şeyler yaşıyoruz ki, aysbergin bir de görünmeyen yüzü var ki, halkta futbola karşı büyük bir tiksinti başladı. Federasyonun birinci görevi, bu güven bunalımını ortadan kaldırmak olmalıdır. Gelelim yeni MHK'ye. Kelimenin tam anlamıyla bir gecede oluşturulmuş tam bir gecekondu gibi. Seçime birkaç saat kala Ankara Sheraton Oteli'nin dehlizlerinde kapalı kapılar arkasında kurulmuş, daha doğrusu kurdurulmuş, suni bir MHK. Başkanı Sabri Çelik. Geride bıraktığımız MHK'nin hakem atama sorumlusu. Şimdi kendisine sormak lazım... Hangi yüzle MHK başkanlığına aday oldun? Hakemlerimizin sürekli irtifa kaybettikleri, şaibe söylentilerinin ayyuka çıktığı dönemin hakemlerini sen atadın. Şimdi bir de çıkmış, "Ben başkan olayım" diyorsun. Ve de oluyorsun. Yaptıkların, yapacaklarının garantisi ise vay Türk hakemliğinin haline. Yok eğer; "Ben değiştim" diyorsan, son gece Sheraton Oteli'ndeki günah saatlerini anlatsana. Seçime saatler kala kimin baskısı ile MHK başkanı oldun? Şimdi diyeceksin ki, "Ben hür irademle bu işe soyundum." O halde niye seçime birkaç saat kala soyundun? Uyurken vahiy geldi de yatağından kalktın, sonra giyinip MHK başkanlığına aday mı oldun? Olmadı Sabri! Sana hiç yakışmadı! Sabaha karşı saat 04.00'te toplandığınız odada hangi eski iki MHK Başkanı var idi? Hangi pazarlıklar yapıldı? Böylesine pazarlıkların yaşandığı dakikalarda faal bir hakemin aynı odada ne işi vardı? Çık anlat Sabri! "Şeffaflık" diyorsun, o gece yaşananları en ince ayrıntısına kadar anlat! Anlat ki, kamuoyu senin ne kadar 'Saydam!!!' olduğunu görsün. Ama anlatamazsın. Anlatırsan olayın baştan biteceğini çok iyi biliyorsun. Başkan Bıçakçı, fevkalade bir uygulama ile gözlemcileri Ahmet Güvener'e bağlamak istiyor. Çok doğru bir karar. Zira, geçmiş yıllara baktığımızda hakem maçın içine ediyor, fakat notu oldukça iyi. Ama artık böyle olmayacak. Amca-dayı ilişkileri, bir nebze de olsa ortadan kalkabilir. Son sözümüz kulüpçülere. Bu MHK'yi siz seçtiniz, federasyon değil. O halde; sakın hakem hatalarında "Ey federasyon" diye bağırmayın. Dönün aynaya bakın ve seçim sabahı Sheraton'da yaşanan günah saatlerini hatırlayın!
Hakemleri kim atayacak? Kuşadası'ndaki hakem seminerinden burnumuza tuhaf manipülasyon kokuları geliyor. Bir kısım federasyoncular, "MHK'nin atadığı hakemleri değiştirebiliriz" diyorlarmış. Değiştiremezsiniz, daha da önemlisi değiştirmemelisiniz. Bir defa böyle bir şey yaptığınız duyulursa, elinize el bombası almış olursunuz. Üstelik bu el bombası, adeta japon yapıştırıcı elinize yapışmış gibi olur. O bomba ancak ilerleyen aylarda elinizde patlar. Sakın ve sakın federasyon üyeleri olarak hakem atamalarına karışmayın. Diğer bir koku da Sabri Çelik'in debelenmesiyle ilgili. Gözlemcilerin Ahmet Güvener'in eline geçmesini bir türlü kabul edemiyor. İnce ince çalışıyor. Gözlemcileri de kendine bağlamak istiyor. Yemezler Sabri! O devirler geride kaldı. Sevdiğin hakeme, sevdiğin gözlemci, hakemin notu 10. Maçın içine de etse, dışına da etse, notu tam. Geç bunları Sabri. Ya adam gibi MHK başkanlığı yap, hakemlere çağ atlatmaya çalış ya da evine dön.
|