| |
|
|
Usluer'i "de" kaybettik
Salı sabahı, İzmir Adnan Menderes Havaalanı. Sabah'ın sporsorluğunda gerçekleşen Deniz Kuvvetleri Kupası 2004 Yat Yarışları'nın Çeşme Sheraton Oteli'nde yapılan ödül töreninden dönüyoruz. Bir kafede uçağa binmeyi beklerken gazetelere göz atılıyor. Salih Memecan, bir başlığı işaret ederek, şöyle dedi: "Kamuran Usluer'i de kaybetmişiz." Bunu biliyorduk. Pazartesi günü aktör Usluer ve karikatürcü Oğuz Aral vefat etmişti. Sanat dünyası iki değerini aynı gün yitirmişti. Memecan cümlesini tekrarladı. Ama bu kez sadece yarısını: "... de kaybetmişiz." İşte o anda masadaki herkeste jeton düştü: Oğuz Aral'ın ölüm haberinin altına sıkıştırılan o küçük haberin başlığı önce dikkati çekmiyordu: "Kamuran Usluer'i de kaybettik." Halbuki o 'de' ne kadar anlamlıydı. Daha dağrusu Usluer'in yakınları için ne kadar yaralayıcıydı. İki haberi yan yana koyduğunuzda 'sanki' şöyle bir anlam çıkıyordu: "Ah, vah, büyük adam öldü... Haa, bu arada küçük adam 'da' öldü." "Kamuran Usluer'i de kaybettik" başlığı birçok gazetede yer aldı. Elbette kimsenin niyeti Usluer'in ölümünü hafifsemek değildi. Ama zihinlerdeki kategoriler böyle bir nahoşluğa yol açıvermişti işte. İkisi de nur içinde yatsın.
|