|
|
|
|
|
|
Annelikten sonra en büyük zevk yazarlık
15yaşından itibaren 10 yıl yaptığı mankenliğin ardından Fatoş Kayacan Hataylı'nın hayatında yazarlık da önemli bir yer tuttu. Babasının suikaste kurban gitmesi üzerine çok üzüntülü günler geçiren Fatoş Hanım, "Yazmak bana terapi gibi geldi" diyor. Bir ev kadını olarak yaşamak istemeyen Hataylı, dergicilikle ilgili şunları söylüyor:
* Yazarlık nasıl başladı? Yazmaya 84 yılında başladım. Evden yazıyordum. 'Ev Kadını' isimli dergide Fatoş ablalık yapıyordum. Kadınca'da resimli köşem vardı. Kendimi köşe yazarı gibi hissediyordum. 1992 Temmuz'una kadar yazıyordum. Babamın suikast sonucu ölmesiyle kötü günler yaşadım. O zaman Münci İnci, İnter Press'in başındaydı. Beni ilk havuza iten odur. O benim elimden tutup çıkarmasaydı silinip gidecektim. Yaşadığım acı olaydan sonra yazmak bana terapi gibi geldi. Uzun zamandır Best Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmenliği'ni yapıyorum.
* Eşinizin desteğiyle mi dergi çıkartıyorsunuz? Siyasi hayatta eşimin çok büyük desteğini gördüm ama burada kendi kendime her işin üstesinden geldim. Hatta bazıları, babamın suikastinden sonra eşimin beni oyalamak amacıyla böyle bir iş kurduğunu düşündü. Sadece bu büro eşimin eski bürosuydu. Şimdi iki dergi çıkarıyorum. Annelikten sonra aldığım en büyük zevk yazarlık oldu.
* Siyasete nasıl girdiniz? Hep adranelini yüksek işlere merakım oldu. Mankenlik, siyaset, yazarlık... Hatay'da günlük bir gazetede yazıyorum. Yazarak deşarj olduğumu düşündüm ama sonra yazının da yetmediği bir nokta geldi. Birden siyasetin içine atılmayı uygun buldum. Yazarlık beni bu tarafa itti. Babam da bir dönem milletvekilliği yapmıştı. Şu anda Yeni Türkiye Partisi MKYK üyesiyim. Eşimin memleketi Hatay'dan milletvekili adayıydım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|