|
|
Sevmeseydik zaten ayrılırdık
* Haluk Bilginer size aşık olduğu için Türkiye'ye yerleşmiş, öyle mi gerçekten? Haluk'la biz konservatuardan arkadaştık. O Londra'ya gitti, ben burada devam ettim hayatıma evlendim, ayrıldım... Yıllar sonra bir dizi çekiminde karşılaştık ve aşık olduk. Haluk bir yol ayrımına geldi. Benim oraya gitmem söz konusu değildi çünkü. O ya mesleğine, hayatına burada benimle devam edecekti ya da biz ayrılacaktık. Evet öyle oldu, aşk yüzünden benimle kalmayı tercih etti.
* O aşk hala devam ediyor mu? İlişki dediğimiz şey çok karmaşık bir şey. İki insan birbirini deliler gibi seviyor ve uzun bir yola çıkıyor. Tabii ki egolar, kıskançlıklar, çıkarlar, öfkeler şunlar bunlar derken birçok şey oluyor. O yolda hala beraber yürüyor olmak için ya gerçekten birbirini seven iki insan olman lazım ya da bir yerden sonra "Artık birbimize zarar veriyoruz" demeniz lazım. Biz o yolu hala birlikte yürüyebildiğimize göre, demek ki birbirimizi hala seviyoruz, size en fazla bunu söyleyebilirim. Çünkü biz sevgi olmadan bir ilişkiyi yürütebilecek kişiler değiliz. Benim çok sevdiğim bir söz var, "Aşk ya da sevgi birbirine bakmak değil, aynı yöne bakabilmektir." Biz Haluk'la hala aynı yöne bakabiliyoruz. Bir ilişkinin getirdiği bütün inişleri ve çıkışları da doyasıya yaşıyoruz. İyi ki de yaşıyoruz çünkü bütün o dalgalanmalar sizi ayakta tutuyor.
* Kıskanç bir kadın mısınız? Evet ama karşımdakine ve kendime hayatı zindan edecek kadar değil. Eğer kocam benim gözümün önünde bir kadınla flört ediyorsa, bu beni çok rahatsız eder. Bu bana yapılmış bir saygısızlıktır çünkü. Ama eşim gece bir yere gitmiş, saat iki olmuş gelmemiş buna ses çıkarmam. Çünkü aynı özgürlük alanlarını ben de isterim kendim için. O yüzden birbirimizin özgürlük alanlarına fazla dalmamaya çalışıyoruz. Ama aşkın, ilişkinin hiçbir reçetesi yok.
* Basında bir dönem eşinizin sizi aldattığına dair haberler çıkmıştı. Nasıl tepki gösterdiniz, neler hissettiniz? Ne hissedebilir bir kadın? Çok şey ve ben hepsini hissettim. Ne yapayım, şimdi kalkıp size yalan mı söyleyeyim? Tabii ki çok üzüldüm, tabii ki çok öfkelendim... Bu kadar basit, bu kadar doğru! İnsansın, başka türlü yaşadım, başka türlü düşündüm demenin bir anlamı var mı?
|