 |  |
Veda yazısı
Gün boyu klavyenin başına oturmak istemedim.. Biliyordum.. Benim için zor bir yazı olacaktı.. Veda yazısı her zaman zordur.. Hatta en zor yazıdır.. Öyle diğer yazılar gibi akıp gitmez.. Hele insan yazı yazmayı çok seviyorsa, yazıya sevgiyle yaklaşıyorsa, ondan kopmanın verdiği duyguyu tarif etmek çok zordur.. İnsanın evini.. İnsanın sevdiğini terk etmesi gibi bir şeydir.. Yürekten bir şeyler kopar gider.. Bu kadar ağladım sızladım ama yeni görevim hiç de ağlanacak, sızlanacak bir pozisyon değil.. Yine medyanın içindeyim.. Yine bu gruptayım.. Sadece yeni pozisyonum, yeni uğraş alanım, günlük yazılar yazmamı engelliyor.. Hepsi bu.. Üç yıldır süren atv haber serüvenine de son noktayı koydum.. atv'nin genel müdürü oldum.. Bir haberciden genel müdür olması alışılmış bir durum değil.. Biraz sıradışı bir olay .. Gazetecilerle ilgili şöyle bir önyargı vardır.. Denir ki; gazeteciler herkesi eleştirir, kimseyi beğenmez ama kendileri de kolları sıvayıp icranın başına geçmez.. Bu yaklaşım, bu bakış açısı, bu tavır doğru değil.. İşte şimdi ben bunu kanıtlama şansına sahibim.. Herkese 'haberciden de genel müdür olur' dedirtmek zorundayım.. Bu bana çok heyecan veriyor.. Tabii aynı zamanda müthiş bir hırs.. Kural değişmez.. Gazeteci doğan gazeteci ölür.. Yazıya bulaşan ondan kopamaz, ömrünün bir noktasında yine buluşur.. Bu yüzden bir veda yazısı değil.. Sadece ara verdiğimin ilanıdır..
|