|
 |
|
 |
  |
|
'Annem ve ellerim var'
Şenay Kaya, 1997 yılında henüz 4 yaşındayken evlerinin önünde bir minibüsün tekerlekleri altında kaldı Şimdi 12 yaşında ve yürüyemiyor. Ama yaşama azmini hiç yitirmemiş. Sınıfını her yıl takdirle geçiyor.
Henüz 4 yaşındaydı Şenay Kaya. Çok sevdiği annesine çiçek toplamak için sokağa çıkmıştı. Anneler Günü'nde ona topladığı kucak dolusu çiçekleri hediye edecekti. Topladığı papatyaları bir an önce annesine vermek için eve doğru yola koyuldu. Kucağında çiçeklerle, sokağın karşı tarafına geçerken dikkatsiz bir şoförün kullandığı minibüsün altında kaldı. Dar bir sokakta yavaş gitmesine rağmen küçük Şenay'ı fark edemeyen minibüs şoförü, mahallelinin çığlıklarıyla kazayı farketti. Kargaşayı duyan küçük kızın annesi Bilgin Hanım, olay yerine geldiğinde kızını aracın arka lastiğinin altında görünce dünyası karardı. Elinde sıkı sıkı tuttuğu çiçeklerle onu hemen hastaneye götürdü.
YÜRÜYEMEDİĞİNİ ÖĞRENDİ Ameliyata alınan küçük Şenay'ın böbreği patlamıştı. Kalça kemiğinde de bir çatlak vardı. Tam dört gün sonra kendine geldiğinde annesine sorduğu ilk şey onun için topladığı çiçekler oldu. Doktorlar, Şenay'ın bir kaç günlük tedavinin ardından hiçbir şeyi kalmayacağını söylemişti. Artık böbreği de iyileştirilmişti. Başka bir aksaklık görünmüyordu. Bu yüzden 10 günlük tedavinin ardından taburcu olan küçük Şenay, eve getirildi. Her şeyi atlatacağını sanan acılı anne, yavrusunun başucundan bir an olsun ayrılmıyordu. Ancak küçük Şenay bir türlü tam anlamıyla düzellmedi. Annesine sürekli ayaklarının acıdığını söylüyordu.
ŞANS YÜZLERİNE GÜLDÜ Bilgin Hanım, kızının ayaklarını hissedemediğini fark ettiğinde hemen hastaneye koştu. Doktorların verdiği cevap karşısında bir kez daha hayatının en büyük şokunu yaşadı. Emarı çekilen Şenay hayatının en büyük acısıyla karşılaştı. Artık hiç bir şekilde yürüyemeyecekti. Herşeye rağmen umudunu yitirmeyen Şenay'ın anne ve babası gitmedik doktor bırakmadı. Bütün varlıklarını hastanelere harcayan çift, bu süreçte çok sömürüldüklerini düşünüyor. Her gittikleri doktor onlara umut verip, küçük kızlarının yürüyeceğini söylemiş. Ama Şenay'da en ufak bir iyileşme belirtisi olmamış. Kirada yaşayan ailenin tüm parası tükendiğinde şans yüzlerine güldü. Baba Selim Kaya, "Kızım Şenay'ın şansına" diyerek aldığı çeyrek Milli Piyango biletine ikramiye vurdu. Bu biletten aldığı parayla Ümraniye'de kızının asansörle rahatlıkla çıkabileceği bir ev satın aldı. Şu an Çekmeköy İlköğretim Okulu'nda okuyan 12 yaşındaki Şenay, aynı okulun dördüncü sınıfında okuyan kardeşi Feray'ın da yardımıyla okula rahat gidip geliyor. Bilgisayar mühendisi olmak isteyen Şenay, her yıl takdirle geçiyor. Tedavi sürecinde Omurilik Felçlileri Derneği (OFD)'ne üye olan Şenay, artık yaşama gülümseyen gözlerle bakabiliyor.
'BENİ SEVGİ YAŞATTI' 1997 yılında trafik kazasıyla bacaklarını kaybettiğini ancak hayata bakışının değişmediğini söyleyen Şenay Kaya yaşam felsefesini şu sözlerle anlatıyor"Bana yardımcı olan tek şey annem ve elllerimdir. İnsanların sevgisiyle yeniden beni ayakta tutu. 1999 yılıda birinci sınıfa başladım. Hayatımın en başarılı, en güzel, en heyacanlı şeylerini birinci sınıfta yaşadım. Annemin yardımlarıyla birici sınıfın en iyilerinden oldum. Sınıfımı temsil etmek benim için çok güzel bir duyguydu. İkinci sınıfta bambaşka bir öğretmenle karşılaştım. İkinci sınıfım da güzeldi. 3,4,5 derken şu an yaşadığım hayat çok güzel. Büyüyünce bilgisayar mühendisliği ya da tıp okumak istiyorum."
Pervin Metin / Mehmet Aktaran
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|