|
|
"Kalıcı olmak" deyince
BENİM gibi orta yaşını sürenler için Alpay isminin farklı bir anlamı vardır. Üzerimde lise üniforması, "okul kırığı" bir günde, çay bahçesinin cızırtılı hoparlörlerinden "Eylül'de Gel" duyulurken, liseli aşkımın gözlerine dalıp gittiğimi nasıl unuturum? "Kendi içermiş gibi tütün saran" fabrika kızlarını onun kadar yalın, onun kadar duygulu anlatan başka kimse var mı? İşte o Alpay, bizler yeni popstar bulmak için televizyon yarışmalarına SMS gönderirken boş durmamış, muhteşem bir albüm hazırlamış. "Sessiz Kalma"da Işın Karaca ile yaptığı enfes bir düet, Abdullah Yüce klasiği "Bu Ne Sevgi Ah"ı yeniden yorumladığı harika bir Türk Sanat Müziği uyarlaması, "Aşka Yürek Gerek" in bestecisi Yunan sanatçı Phibos tarafından Alpay'ın üstün yorumuna sunulan "Üstü Kalsın" var. Hepsi de "anlatılmaz, yaşanır" cinsinden... Alpay, bir sanatçının ömür kadar uzun meslek yaşamında "daima" doğru, dürüst, ilkeli, üretken, saygın, özenli ve bakımlı kalabileceğinin anıtı gibi... Pek çok yeni yetme şarkıcı bozuntusunun "Kalıcı olmak istiyorum" sözünü ağızlarına pelesenk ettiği bir dönemde, kalıcılığın konuşarak değil, "üreterek" sağlanabileceğini anlatan tunçtan bir "yazıt" gibi dimdik ayakta. "Sessiz Kalma", müzik yapmayı kafasına koymuş gençler için bir "başucu eseri" değerinde. İyi ki sessiz kalmamışsın üstat...
|