|
|
Hastane odasında ağlatan buluşma
21 yaşındaki Tülay Ezgi Selen, Kumburgaz'da bir trafik canavarının kurbanı olduğunda, dayısı Gökay Erol, Ezgi'nin organlarını bağışlayarak, onu üç kişide yaşattı. Ezgi’nin karaciğeri ile hayata dönen 35 yaşındaki Yusuf Acar ile Gökay Erol, günler sonra hastanede bir araya geldiklerinde duygusal anlar yaşandı
Kumburgaz'da sürücü Erol Güloğlu'nun 110 kilometre hızla çarpıp kaçtığı üniversiteli kız Tülay Ezgi Selen, artık üç kişide yaşıyor. Ezgi'nin karaciğerini alarak, hayata dönen Mardinli 35 yaşındaki siroz hastası Yusuf Acar ile organ bağışında bulunan Ezgi'nin dayısı Gökay Erol, hastane odasında bir araya geldi. Acar'ı taburcu olacağı gün ziyaret etmek isteyen Gökay Erol, buluşma sırasında gözyaşlarını tutamazken, Acar, kendisine şöyle sesleniyordu: "Allah sizden razı olsun. Ezgi ölmedi. O bende yaşıyor. Beni beş çocuğuma bağışladı. Ezgi'ye yazık oldu. Ama ben şimdi ona hep dua edeceğim. Onun sayesinde hayata döndüm."
TRAFİK CANAVARININ KURBANI Ezgi'nin güzel yüzünü cep telefonuna ekran koruyucu yapan, her dakika onu seyreden Yusuf Acar telefonu kendisine uzatınca, dayı Gökay Erol gözyaşlarına hakim olamadı. Erol, buluşma sırasında, "Biz böyle arzu ettik. Biliyorum ki, Ezgi de bir yakını için böyle karar alırdı. Organ bağışlamak bir insanlık görevi. Artık biliyoruz ki, Ezgi üç kişide yaşıyor" dedi. 9 Temmuz Cuma gecesi saat 22.30 sularında, Kumburgaz'da anneannesiyle bir akraba ziyaretine giden 21 yaşındaki Ezgi Selen, 70 kilometre hız limitinin olduğu yerde 110 kilometre hız yapan bir trafik canavarının kurbanı oldu. Sürücü Erol Güloğlu, 29 yaşındaydı ve anneanne Sabahat Erol ile torunu Ezgi Selen'e çarparak, arabasını olay yerinde bıraktıktan sonra kaçmıştı. Güloğlu, tam iki saat sonra ortaya çıkıp, teslim oldu.
EZGİ BAŞKALARINA CAN VERDİ Trafik canavarı, kaçmadan önce, arkasında hemen oracıkta can veren anneannenin cesedi ile can çekişen bir genç kız bıraktı. Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ikinci sınıfı başarıyla bitiren Tülay Ezgi Selen, 45 dakikalık gecikmeyle Özel Silivri Millet Hastanesi'ne götürüldü. Kafa travması sonucu beyin kanaması geçiren genç kızın şuuru kapalıydı. Hemen acil ameliyata alındı. Sonrasında, Metropolitan Florence Nightingale Hastanesi'ne sevk edildi. Burada bir beyin ameliyatı daha geçirdi. Sağlık durumu önce düzelir gibi oldu, ama tüm çabalara rağmen beyin ölümü gerçekleşti. 15 Temmuz Perşembe günü, altı uzmanın imzasıyla beyin ölümü raporu verilen Ezgi'yi canından çok seven dayısı Gökay Erol, o zor kararı aldı. Hiç kimse organ bağışını gündeme getirmeden, o getirdi. Gökay bey, yeğeninin başka insanlara can vermesini istedi.
KARAR VERMEDE TEREDDÜT ETMEDİ Metropolitan Florence Nightingale Hastanesi'nde, altı uzmanın imzasıyla rapor edilen beyin ölümü sonrasında, Ezgi'nin ailesi adına karar vermek dayısı Gökay Erol'a düştü. Erol, kendisini hem yeğeninin, hem de aynı kazada kaybettiği annesi Sabahat Erol'un yerine koydu. Ezgi son derece sorumluluk sahibi, annesi de hayırsever biri olduğu için tereddütsüz karar verdi. Ezgi, organlarıyla başkalarına hayat vermeliydi. Böylece, Ezgi bir bakıma başka bedenlerde yaşamaya devam edecekti. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden İstanbul'a, Florence Nightingale Hastanesi'ne transfer olan, Türkiye'nin başarılı karaciğer nakli ekibi, vakit geçirmeden harekete geçti. Prof. Dr. Yaman Tokat, Prof. Dr. Yıldıray Yüzer ve Op. Dr. Barış Akin'den oluşan ekip, aynı akşam organları aldı. Ezgi'nin karaciğeri, İzmir'den Ankara'ya çağırdıkları Yusuf Acar'a, böbrekleri ise Haydarpaşa Numune'de bekleyen iki hastaya nakledildi.
|