|
|
|
|
|
|
Okumak isteyen herkese kapımız açık
Üniversiteye hazırlandığı dershaneyi satın alarak eğitim dünyasına giren Enver Yücel, bugünkü başarısının sırrını insandan aldığını yine insana yatırmak olarak açıklıyor.
Okumaya geldiği İstanbul'da üniversiteye hazırlandığı dershaneyi satın alarak atıldığı eğitimcilik hayatını, Bahçeşehir Üniversitesi'ni kurarak zirveye taşıyan Enver Yücel'in başarıya uzanan hayat yolculuğu Karadeniz'in küçük bir köyünde başladı. Giresun'un Piraziz ilçesine bağlı Şeyhli Köyü'nde 6 çocuklu çiftçi bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Yücel'in, ilk gençlik yılları, fındık bahçelerinde geçti. Yazın ailesiyle fındık toplayan Yücel, kışın da okuluna devam etti. İlk ve orta okulu başarıyla tamamladıktan sonra liseye devam edebilmek için İstanbul'a geldi. Bu yolculuk, Enver Yücel'in bütün hayatını değiştirdi. Karadeniz'den geldiği İstanbul'da Haydarpaşa Lisesi'nde yatılı okumaya başlayan Yücel, o yılları, "İstanbul benim dünyamı değiştirdi. Hayatı bu kentte öğrendiğimi söyleyebilirim. Bir Karadeniz çocuğu olmama rağmen ilk defa İstanbul'da denize girdim. İstanbul'un büyüsüne kapılıp kendimi akıntıya bıraktım" diye anlatıyor. Lise son sınıftayken sanat tarihi ve kompozisyon derslerinden bütünlemeye kalan Yücel, bu süreyi de yine üniversiteye hazırlıkla değerlendirmeye karar vermiş: "Bir yıl beklemem gerekiyordu. Bu seneyi üniversiteye hazırlanarak geçirmek için dershaneye gitmeye karar verdim ve Uğur Dershanesi'ni tercih ettim. O zamanlar Uğur Dershanesi, Laleli'de 3 odalı, 30-40 öğrencili bir yerdi. Bu bir senenin sonunda üniversiteyi kazandım. Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği Bölümü'ne girdim. Üniversitede okuyordum ama daha bu yıllarda bir yandan da iş hayatına atılmam gerektiğini düşünüyordum" diyor.
50 LİRAYA DERSHANE ALDI Üniversiteye hazırlandığı Uğur Dershanesi'nin satılacağını duyduğunda, satın alma fikrinin doğduğunu söyleyen Yücel, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Dershaneyi bir yakınımla satın almaya karar verdim. Ama bilinçli bir tercih değildi. O dönemde bu kadar büyüyeceğimi hiç düşünmedim. Birikmiş param yoktu, dershane sahibi ile anlaşarak 50 liraya 10 taksitle dershaneyi satın aldık. Çalışmalara başladım ama hem okuyor hem de çalışıyordum. Yeri geldi dershanenin hem sekreteri, temizlikçisi hem de tanıtım uzmanı oldum. Bütün bu çabalar beni hiç yormuyordu. Laleli'de 3 oda 40 öğrenciyle devraldığımız dershaneyi büyütmenin yollarını aramaya başladık. Öğrenci buluyor, ondan kazandığımızı kuruma yatırıyor, böylece büyümeye çalışıyorduk. Broşür ve afiş asmak için o yıllarda elimin değmediği elektrik direği kalmamıştır. Sadece İstanbul'la da yetinmiyor, taşraya giden kamyonlara afiş yükletiyor, eş dost yardımıyla oralara astırıyordum." Ortağı ile yollarını ayırdıktan sonra önce dershanenin binasını büyüttüğünü söyleyen Yücel, "Sıkıntı yaşamamak için o dönemin büyük dershanelerinden Murat Dershanesi'nin öğretmenlerini hisse karşılığı transfer ettim. Çünkü dershanecilikte en önemli faktör olduğunu biliyordum. Transfer ettiğim kadro ile biraz daha büyüdük. Şubeler açmaya başladık. Böylece Uğur Dershanesi artık kendisini kabul ettirmiş bir dershane olma yolunda ilerledi" diye konuştu. Bu sırada dershanede matematik öğretmenliği yapan Sema Hanım'la tanışan Yücel, birlikteliklerini evlilikle noktaladıklarını anlatıyor. Eşinin de desteğiyle dershaneyi hızla büyüten Yücel, insandan kazandığını yine insana yatırmaya karar verdiğini söylüyor. Eğitim sektöründen kazandığını dershaneciliğin alt yapısını oluşturan eğitim kurumlarına yatırmaya başladığını dile getirenYücel, Uğur Koleji'ni de Kemal Koçak ile kurmuş. Yücel, Koçak ile artık devam etmeyen ortaklıklarını ise şu sözlerle anlatıyor: "Kurumlar büyümeye başlayınca dostça yollarımızı ayırmaya karar verdik. Kemal Bey Koleji almak istedi. Böylece dershane bana kaldı."
ÖZAL'IN DESTEGİ OLDU 1981 yılında dershanelerin kapatılmak istenmesiyle zor günler geçirdiğini dile getiren Yücel, "600 bin lira borcum vardı. Zor yıllardı benim için. Sonra Turgut Özal'ın yanına gittik. Bu karardan vazgeçtiler. Özal ufkumuzu açtı. Ulusal ve uluslararası alanda gelişmemizde ön ayak oldu" diye konuşuyor. Üniversiteye öğrenci hazırlayan bir holding olma yolunda hızla ilerlerken 1982'te oğlu Hüseyin'in, 1983'te ise kızı Begüm'ün dünyaya geldiğini dile getiren Yücel, "O güne kadar beni en çok öğrenci kaydetmek mutlu ediyordu. Çocuklarla birlikte beni mutlu eden daha farklı etkenlerin olduğunu da keşfettim. Oğlum Hüseyin şu an Sorbonne Üniversitesi'nde ekonomi, kızım Begüm ise Kent State Üniversitesi'nde halkla ilişkiler okuyor" diyor. Türkiye'de dershane sayısını hızla geliştirdiklerini ifade eden Enver Yücel "Dershaneler bir anlamda fırsat eşitliği de yaratan kurumlar. İyi bir okulda okuma şansı olmayan öğrencilere iyi eğitim fırsatı sunuyoruz. Okumak isteyen gençlere yüksek oranlarda burs veriyoruz. Bu sayede sadece parası olanlar değil, okumak isteyen herkese kapılar açık olsun istiyoruz. Bu bizim sosyal politikamız" şeklinde konuşuyor. Dershanecilikte hedeflerini bir bir gerçekleştiren Yücel, önce Bahçeşehir Koleji'ni kurdu. Koleji Avrupa standartlarında eğitim veren bir kurum haline getiren Yücel, beş yıl önce de Bahçeşehir Üniversitesi'ni kurdu. Dersanecilikle başladığı eğitim hayatını üniversiteyle taçlandıran Yücel, birçok üniversiteyle işbirliği yaparak öğrencilerin geleceğe hazırlanmalarına destek veriyor. Türkiye'deki hedeflerini gerçekleştirdikten sonra bu kez de yurtdışına açılan Yücel, Amerika'da gençleri SAT (Scolastic Aptitude Test) sınavlarına hazırlayacak Uğur Education'ı kurdu. Yücel, açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı Uğur Education'la ilgili olarak, "Amerika gibi eğitimde çok iddialı bir ülkeye Türk markasıyla girdik ve 'yarışta artık biz de varız' dedik. Başarılı olacağımıza da inanıyorum. Çünkü biz dershaneciliği daha iyi yapıyoruz" diye konuşuyor.
Ercan SARIKAYA
|
|
|
|
|
|
|
|
|