kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Kafanızda izdiham olunca hemen bana gelin!
Kamusal alanlardan ilahi alanlara...
Şaka

Kafanızda izdiham olunca hemen bana gelin!

Askerdeyken "Kafanızda bir izdiham olursa bana gelin" diyen arkadaşı hep hatırlıyorum bu günlerde.
"İstifham" kelimesini "İzdiham"la karıştırdığı için böyle konuştuğunu bilir ve gülerdik.
Ama bugün toplumumuzda bazı yaşanan durumlara bakınca, bunların, kafalarda istifhamdan çok izdiham yarattığını görüyorum.
Bir büyükelçinin şaşkınlığını anlattılar geçen gün.
Medyada "Jet sosyete dünyanın çeşitli köşelerinden konuk olarak geldi" diye sunulan görkemli düğünlerden birine davet edilmiş bu büyükelçi.
Oturtulduğu masada herkes kendisini tanıtmış.
İsimlerinin önünde "Von" veya "Sir" gibi asalet unvanları bulunan kişilermiş masadaki yabancılar.
Bizim büyükelçi çok etkilenmiş. Bir ara yanındaki Von'a, sormuş:
- Siz gelinin mi, damadın mı aile dostusunuz?
Adam gülmüş, cevap vermiş:
- Biz burada kimseyi tanımıyoruz. Bizi bu düğüne bir ajans gönderdi.
Meğer böyle unvanlı ama parasız insanları, dünyada bunlara meraklı olan kişilere, düğünler ve davetler için kiralayıp gönderen ajanslar varmış Batı'da.
Nasıl bizde de, bir yeni mağaza açılırken medya ilgi göstersin diye mankenler kiralanır ya... Bu asiller de o şekilde, dünyadaki düğünleri, davetleri dolaşır, geçimlerini sağlarlarmış.
Bu durumu anlayan büyükelçinin onuru zedelenmiş. Kendini "Konu Mankeni" gibi hissetmiş gerçek mankenlerin yanında.
Bir grup arkadaş buna benzer durumları konuşup tartışıyorduk. Aramızdan biri, "Böyle şeylere alışkın olmamız gerekir. Toplumun her katında böyle durumlar var" dedi.
Sonra gazetelere de yansıyan bazı durumları hatırlattı.
Örneğin yasal sınırın ötesinde yolcu alan minibüsler, trafik kontrolünde yakalanıp ceza almak ihtimaline karşı, yan aynalarına havlu bağlarmış. Trafik polisi bunları çevirince de, teyplerine oyun havası koyup, yolcularına el çırptırır ve "Bunlar yolcu değil, biz düğüne gidiyoruz" derlermiş.
Bir başka arkadaş da, alkollü araç kullanırken trafik kontrolüne yakalanan bir kişinin kurtulmak için bulduğu yolu anlattı.
Bu kişi alkollü olarak Boğaz'dan kente dönerken, galiba Beylerbeyi'nde trafik ekipleri tarafından alkol kontrolü için araç kuyruğuna sokulmuş. Sırasının gelmesini beklemeden motoru stop edip inmiş, arka koltuğa geçmiş... Derken öndeki araç gitmiş. Trafik polisi gelip, arka koltukta oturan bizimkine, "Beyefendi, şoförünüz nerede? Aracınızı ilerletin" demiş. Bizimki de şaşkın ve üzgün bir ifade ile cevap vermiş:
- Memur bey, ben de şaşkınım. Siz bizi alkol kontrolü kuyruğuna sokunca, benim şoför aracı bırakıp kaçtı. Demek alkollüymüş.
Trafik polisi şaşırmış.
- Siz geçin direksiyona. Aracınız yolu tıkıyor, demiş.
Bizimki, "Olmaz, ben alkollüyüm. Araç kullanamam" diye direnince, polis "Ziyan yok. Bu defalık görmezden geliriz" diye zorlamış. Zorla direksiyon başına geçirmişler. Trafiği açtığı için teşekkür de etmişler.
Demek toplumda herkes olduğundan farklı bir rolü oynadığı zaman, sayısız sorun çözüme kavuşuyor. Kiralık asiller düğüne hava katıyor, yolcular düğün davetlisi olunca minibüs cezadan kurtuluyor. Sarhoş şoför yolcu olunca, alkollü araç kullanabiliyor.
Şimdi sizin de kafanızda izdiham yok mu yani?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Artık her şeyi çocuklar da duysun!   / 30-07-2004
 Kafanızda izdiham olunca hemen bana gelin!   / 29-07-2004
 Mustafa Koç, Nakkaştepe'den Kanada'ya gidiyor   / 28-07-2004
 Siyasi danışmanlar asla patronlarına danışmamalı   / 27-07-2004
 Tren faciası, siyasi bir faciaya dönüşmemelidir..   / 26-07-2004
 "Ölüm" olabilir ama "istifa" olamaz şeyler mi?   / 25-07-2004
 "Hızlı tren şovu"nun aktörleri istifa etmelidir!..   / 24-07-2004
 İç hesaplaşmamızı aralık sonuna kadar erteleyelim   / 23-07-2004
 Yabancılarla ortaklık pazarlığı yorucudur   / 22-07-2004
 'Kemal Derviş Sorunsalı'nı aşmak zor değil   / 21-07-2004
REHA MUHTAR
"Önce 150, sonra 200 bin dolar istediler"
Dün sabah...
ERDAL ŞAFAK
Bindiği dalı kesmek
Tuhaf rastlantı; Kıbrıs'ta her...
MANSUR FORUTAN
Kadınlardan kâşif çıkmaz
Bakın kadın düşmanlığı falan...
MEHMET BARLAS
Asıl sorun "Dışlamak" veya "Dayatmak" değil,...
REFİK DURBAŞ
Bedelli askerlik tartışması...
Bedelli askerlik...
HINCAL ULUÇ
Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..
Yazın sinemaya...
Ya kabul et ya istifa et!
Ya kabul et ya istifa et!
Levent Bıçakçı, Merkez Hakem Komitesi Başkanı Sabri Çelik'e gerek...
Fener'i 'dev' yapacağım
Fener'i 'dev' yapacağım
Yıldırım, gazetecilerle kahvaltıda buluşup, sağlıklı iletişim...
AKP'ye Hıristiyan Demokratlar' dan çağrı
AKP'yi gruba üye olmaya davet eden Fred Martins, 'Üyelik AB...
TİSK'ten DEP'lilere uyarı
Baydur, eski DEP'lileri "Geçmişteki hataları tekrarlamayın" diye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.