kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Tahran'daki cesur insanlar

Başta SABAH Yazıişleri Müdürü Balçiçek Pamir olmak üzere Başbakan Erdoğan'ın İran gezisine katılan kadın gazetecilerin örtünmeleri, medyada tartışmalara yol açtı.
Elbette onlar dönüşlerinde, yani bugünden itibaren eleştirilere cevap verecekler.
Biz de fırsattan yararlanıp İranlı iki meslektaşımızın yardımıyla, mollalar rejiminde insan hakları ve özgürlükleri anlatalım.
Zehra Kazemi, 54 yaşında İran kökenli Kanada vatandaşı kadın gazeteciydi. Geçen yıl haziran ayında Tahran'da rejim muhaliflerinin kapatıldığı Evin Cezaevi'nin dışarıdan fotoğraflarını çekerken, istihbarat örgütü görevlilerince gözaltına alındı. Bir ay sonra Evin Cezaevi'nde adalet görevlilerinin sorgusu sırasında öldü.
İran önce ölümün "doğal" olduğunu iddia etti. Kanada bastırınca Kazemi'ye sorgu sırasında işkence yapıldığını ve başına aldığı darbeler nedeniyle hayatını yitirdiğini kabul etti. Apar-topar bir de sanık bulundu: İstihbarat görevlisi Muhammed Rıza Agdam Ahmedi. Suçu: "Yarım kasıtla ölüme sebebiyet vermek." Yanlış okumadınız, "yarım" kasıtla!

"Keserim de, asarım da..."

Dava geçen yıl ekim ayında başladı ve yargıç ikinci duruşmayı bu yılın 17 Temmuz'una erteledi.
Erdoğan'ın gezisinden 10 gün önce sanık ve iki tarafın avukatları yeniden yargıç önüne çıktılar. Kazemi ailesini Tahranlı ünlü avukat Muhammed Ali Daddah ile 2003 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi Şirin Ebadi temsil etti. Yabancı diplomatların ve uluslararası basının izlemesi yasak olan duruşmada savunma avukatlarına görüşleri soruldu. Ahmedi'nin masum olduğunu söylediler; "Çünkü" dediler, "Zehra Kazemi istihbarat servisinde değil, adaletin elinde öldü." Ve gerçek zanlının adını verdiler: Evin Cezaevi'nin gaddar savcısı Muhammed Bakşi.
Yargıç bu adı duyar duymaz Ahmedi'nin delil yetersizliğinden beraatine, dosyanın kapatılmasına ve devletin Kazemi ailesine 80 milyon riyal (9.200 dolar) "kan parası" ödemesine karar verdi.
Kanada protesto için Tahran'daki büyükelçisini geri çağırdı. Ebadi, "Ailesi izin verirse Zehra Kazemi'nin dosyasını uluslararası adalete götüreceklerini" açıkladı.. İran'ın "Astığı astık, kestiği kestik" lideri Ayetullah Hameney'in sözcüsü bu eleştirilere tek cümleyle yanıt verdi: "İstediğimizi yaparız, kimse karışamaz."

İslam'ın iki yorumu
Peki, 1979'da Şah rejimini devirirken özgürlük, adalet, eşitlik vaatleriyle tüm halkın desteğini alan mollalar İran'ı nasıl -Kuzey Kore'den farksız- acımasız ve çağdışı diktatörlüğe dönüştürdüler? Bu sorunun yanıtını da yine İranlı bir gazeteci, Dr. Muhsin Kedivar versin. Dini öğrenim de görmüş olan ve yazıları nedeniyle birçok kez hapse giren Kedivar bu ay başlarında Tahran Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen "Demokrasiye doğru" sempozyumunda bakın neler dedi:
"Sorun ne İslam'da, ne de siyasal İslam'da. Çünkü halkımız dinine bağlı. Sorun siyasal İslam'ın faşist yorumunda. Sorun özel yetkilerden yararlanan bir grubun (iktidardaki mollalar) İslam'ın asla değiştirilemeyecek kurallar demeti olduğu iddiasında.
İslam'ın totaliter yorumuna göre dinimiz ile demokrasi bağdaşmıyor. Biz demokratik İslam yanlılarına göre ise, İslam demokrasiyle bağdaşmakla kalmıyor, aynı zamanda demokrasinin güvencesini de oluşturuyor..."
Erdoğan'la Tahran'a giden kadın gazetecileri örtünmelerinden çok, başta Şirin Ebadi olmak üzere mollalarla mücadele eden cesur insanlarla görüşmeden dönmüşlerse eleştirmek gerekiyor...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tahran'daki cesur insanlar   / 30-07-2004
 Altın tabanca   / 29-07-2004
 Kaptan dümen kırıyor   / 28-07-2004
 Partiler amip mi?   / 27-07-2004
 Kapanmayan hesap   / 26-07-2004
 Bir lidere veda yazısı   / 25-07-2004
 Abdülhamit'in torunundan Lozan'a   / 24-07-2004
 Mostar'ın Anka Kuşu   / 23-07-2004
 Fırsat penceresi   / 22-07-2004
 Bir krizin perde arkası   / 21-07-2004
REHA MUHTAR
"Önce 150, sonra 200 bin dolar istediler"
Dün sabah...
ERDAL ŞAFAK
Bindiği dalı kesmek
Tuhaf rastlantı; Kıbrıs'ta her...
MANSUR FORUTAN
Kadınlardan kâşif çıkmaz
Bakın kadın düşmanlığı falan...
MEHMET BARLAS
Asıl sorun "Dışlamak" veya "Dayatmak" değil,...
REFİK DURBAŞ
Bedelli askerlik tartışması...
Bedelli askerlik...
HINCAL ULUÇ
Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..
Yazın sinemaya...
Ya kabul et ya istifa et!
Ya kabul et ya istifa et!
Levent Bıçakçı, Merkez Hakem Komitesi Başkanı Sabri Çelik'e gerek...
Fener'i 'dev' yapacağım
Fener'i 'dev' yapacağım
Yıldırım, gazetecilerle kahvaltıda buluşup, sağlıklı iletişim...
AKP'ye Hıristiyan Demokratlar' dan çağrı
AKP'yi gruba üye olmaya davet eden Fred Martins, 'Üyelik AB...
TİSK'ten DEP'lilere uyarı
Baydur, eski DEP'lileri "Geçmişteki hataları tekrarlamayın" diye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.