|
|
|
|
|
Türk Paşa ve Yunan Bakan mektuplaştı
|
|
Yunan Dışişleri Bakanı Molivyatis'in annesini Türk askerin kurtardığını Stelyo Berberakis'in yazısından okuyan emekli general, kaleme sarıldı. Ailesinin Yunan askerleriyle yaşadıklarını mektupla anlattı.
Bakan Petros Molivyatis'in annesinin Türk askeri tarafından kurtarıldığını bir süre önce yazmıştık. Haberi SABAH'ta okuyan emekli general Engin Ardın, çok etkilendiği bu öykü üzerine kendi ailesinin başından geçenleri bir mektup yazarak Bakan Molivyatis'e anlatmaya karar verdi. İşte 1919- 1923 Anadolu'nun Yunan işgali dönemindeki savaş ortamı içinde yaşanan hazin olayları bir kez daha gözler önüne seren mektup ve Bakan'ın ona yanıtı: "Ben ve eşim, SABAH gazetesini okurken, annenizin 1923 yılında bir Türk askeri tarafından kurtarıldığını öğrenince göz yaşlarımızı tutamadık. Yunan ordusunun İzmir, Aydın ve Bilecik'i işgal ettiği yıllardı. Dedem, Türk- Rus harbinde şehit olmuş; geride bıraktığı ailesi Bilecik'te zor günler geçiriyordu. Yunan ordusu kente girdiğinde, bizim aile de gidecek başka bir yeri olmadığı için oradaydı. İki Yunan askeri eve girdiğinde, tek gözlü odada korkulu dakikalar yaşayan kız çocukları (teyzelerim), anneleri (anneannem) ve kundakta bir bebek (dayım) vardı. Bebek, gürültüden olsa gerek ağlamaya başladı. O anda Yunan askerlerinden biri kundağa yaklaşarak tüfeğin süngüsünü bebeğe doğrulttu. Odadakilerin hepsi donup kaldı. Ancak asker süngüsüyle kaldırdığı battaniyenin altında ağlayan bebeği göstererek, el hareketleriyle kadınlardan bebeğin altını değiştirmelerini ve mama vermelerini istedi. Sonra yanına oturdu. Silahı bırakıp cebinden bir fotoğraf çıkardı. Eşi ve çocuğunun fotoğrafıydı. Gözlerinden yaşlar akıyordu... (Emekli general Argın, mektubunun son satırlarında Bakan Molivyatis ve eşini Türkiye'ye davet etti)
BU DA BAKAN'IN VERDİĞİ YANIT Sevgili Beyefendi, Sevgi ve duygu dolu mektubunuzda ailenizin başından geçenlerle beni özdeşleştirdiğiniz için teşekkür ederim. Bu anlattıklarınızla, insanoğlunun savaş ortamında, karşısındaki düşman gördüğü anlarda her zaman insanlık değerlerini göstereceğini, savaş ortamının yarattığı şiddetin karanlık noktalarını aydınlatacağını bir kez daha kanıtlamış oldunuz. Bu insanlık olaylarını yaşayan bizlere, daha iyi bir geleceğe sahip olmaları ve ferahı için birer ümit mesajı olarak yeni kuşağa aktarma görevi düşmektedir. Davetiniz için candan teşekkürlerimi iletir, bir gün sizinle görüşmeyi samimiyetle ümit ettiğimi bildirmek isterim.
ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|