| |
'2 sandalye'
CHP'den istifa eden Edirne milletvekili Necdet Budak ile Adana milletvekili Atilla Başoğlu, AKP'ye geçti. Hayırlı uğurlu olsun... Benim açımdan, iki vekilin transferinde şaşırtıcı ve çok önemli bir durum yok. Haber değeri bile yok neredeyse. Biz millet olarak, nerelerden nerelere geçmiş vekiller gördük. Bir zamanlar bir Kubilay Bey vardı, bir günde 3-4 parti değiştirerek, rekorlar kitabına girmeye hak kazanmıştı, adı da "fırıldak Kubi"ye çıkmıştı. Ayrıca neden iki vekilin CHP'den ayrılmasında "önemli" bir vaziyet yok onu da söyleyim, çünkü CHP'de kalmalarında da öyle ahım şahım bir ülke ve millet menfaati bulunmamaktaydı. Başbakan Erdoğan'ın da bu iki vekili AKP'ye kabul etmesinde "ne yarar gördüğünü" merak etmeden duramıyor insan... Ama nihayet, Meclis'teki "iki sandalye", bir taraftan öteki tarafa geçmiş oluyor. Sandalye deyip de geçmeyin, Meclis'teki sandalyeler, bazen Meclis'teki vekillerden daha önemli hale gelebiliyor. Bu tür "politik transplantasyon"ları tuhaf karşılayışım, ortaya bir sürü soru çıkarmasından... İlk soru yumağı şu: CHP, kendisini "sol" bir parti olarak tarif ediyor. AKP ise, "sağ" parti görünümünde... Gerçi her iki partinin de, ne kadar sağ ne kadar sol oldukları hala büyük bir tartışma konusu ama... Mesela AKP, biraz dinci, biraz islamcı, biras sağ, biraz halkçı, biraz özgürlükçü, biraz isyankar, az biraz liberal, bir miktar serbest piyasacı, büyük ölçüde Avrupacı, Batıcı falan bir parti... Öte taraftan CHP, uzmanlar ve entelektüeller tarafından her ne kadar "solcu" olmayan bir parti olarak tarif ediliyorsa da, bu ülkedeki milyonlarca insan CHP'nin "sol bir parti" olduğunu inanmakta... O vakit, CHP'nin aslı ne? Halk mı yanılıyor, CHP mi yanılıyor? Yeteri kadar, özgürlükçülüğü, demokratlığı, reformculuğu ve devrimciliği kalmamış bir partinin "sol parti" olmasına halkımız nasıl inanabiliyor? AKP'nin karşısında durduğu için mi öyle olmuş oluyor? Yoksa, halk doğruyu görüyor da, CHP yöneticileri ve aydınlar mı yanılıyorlar? Veya milyonlarca seçmen yanılıyor da, iki vekil mi doğruyu bir anda idrak ediyorlar? Bu iki vekil belki de, kendi kişisel ihtiyaçları sebebiyle değil de, bizler bunları tartışıp doğruları görelim diye AKP'ye transfer olmuşlardır, olamaz mı? Ayrıca, Edirne ve Adana seçmenleri, bu iki vekile, kendi isimleri, kişilikleri, hizmetleri için mi oy verdi yoksa CHP genel merkezi, bu iki vekili seçilecekler listesine koydukları için mi oy verdi? Yani, ilk bakışta Necdet Budak ve Atilla Başoğlu beyler, CHP'li göründükleri için oy aldılar ve seçildiler. Öyleyse, CHP'li görünmeleri, bir hayal miydi? Bambaşka bir soru daha var, mutlaka cevaplanması gereken: CHP Genel Merkezi, sonradan karşı partiye geçip geçmeyeceği bilinmeyen CHP'li görünümlü vekil adaylarını nasıl seçiyor? Seçmenin önüne "al seç" diye nasıl koyuyor? Netice itibariyle bu sorulara kimse cevap veremez. Belki de iki nadide vekilimiz, bize şu dersi vermek için transfer patlatmış olabilirler: CHP ile AKP arasında esasta bir fark kalmamıştır!
|