Teröriste dair efsanelere birkaç tokat
"Genellikle yoksuldurlar. Parçalanmış, sorunlu aile çocukları; bekar, aile sorumluluğu taşımayan, işsiz, vasıfsız, cahil, hatta zeka özürlü, kandırılmış, aşırı dini eğitimlerden yahut beyin yıkamalarından geçmiş kişilerdir. Tanımadıkları Batı'dan nefret ederler." Bugüne kadar, "İslamcı terörist" Batı'da, özellikle ABD'de böyle tarif edildi. "Bize hiç benzemeyen, şeytani yaratıklar" olduğu söylendi. ABD'li bir profesör, Pennsylvania Üniversitesi "Etnik-politik çatışmalar" merkezinden Marc Sageman ise iki yıllık araştırması sonucu yayınladığı "Terör şebekelerini anlamak" isimli kitapta bambaşka şeyler söylüyor: "Sanırım, bu adamların bizden çok farklı olduklarını, çünkü şeytani işler yaptıklarını, neredeyse başka gezegene ait olduklarını düşünmek rahatlatıcı bir şey. Maalesef, onlar bu kadar farklı değil; hatta geçmişleriyle neredeyse normal, hatta bize benzeyen kişiler." Sageman'ın bulgularını, "Spiked"da Brendan O'Neill'in ve "Find Law"da Matt Harrington'ın kitabı ayrıntılı inceleyen yazılarından özetleyeyim.
*** Araştırma, El Kaide ile doğrudan-dolaylı bağlantılı 382 kişinin ("terörist"in) şecerelerinin didiklenmesine dayanıyor. 38'i önde gelen El Kaide üyesi, 162'si Kuzey Afrika, yani Mağrip, 127'si Suudi Arabistan, Mısır, Yemen ve Kuveyt, 55'i ise Endonezya, Malezya gibi Güneydoğu Asya kökenli. Çeçenler, Filistinliler, Kaşmirliler gibi "ulusal dava güden gerillalar"ı kapsamıyor. Bilgilerine ulaşılan 306 kişiden yüzde 17.6'sı üst-varlıklı sınıflara mensup. Yüzde 54.9'u orta sınıftan. Yüzde 27.5'i ise alt sınıflardan.
* Bilgilerine ulaşılan 264 kişiden yüzde 16.7'si lise altı seviyede de olsa belli bir eğitimden geçmiş. Yüzde 12.1'i en az lise mezunu. Yüzde 28.8'i üniversiteye gitmiş. Yüzde 33.3'ü üniversite, yüksekokul mezunu. Yüzde 9'u ise yüksek lisans bile yapmış. * 265 kişiden sadece yüzde 9.4'ü dini eğitimli, yüzde 90.6'sı ise normal, seküler eğitim kurumlarında okumuş. (Bizdeki İmam Hatip tartışmalarına bir gönderme!) Hatta önemli bölümünün katı dini kurallara tam sadakati yok. * Bu kişilerin yüzde 42.5'i iyi bir mesleğe, iyi bir işe sahip olmuşlar: Doktor, hukukçu, öğretmen gibi. Yüzde 32.8'i yarı-vasıflı, yüzde 24.6'sı ise vasıfsız. * Ortalama yaşları 25.7. Yüzde 73'ü evli ve çoğu çocuk sahibi. Yönetim kademelerinin hepsi evli. * Çoğunun daha önce işlediği bir suç yok. Biri dışında, bir akıl hastalığı geçirdiklerine dair kayıt yok. Geçmişlerinde, çocuklukta anne-baba kaybı gibi büyük travmalar yok. Sadece yüzde 10'u böyle bir kayıp yaşamış. * Birçoğu, Batı ortamlarına girip çıkmış, oralarda okumuş yahut çalışmış. Çoğu, ülkelerinin eliti denen tabakalardan. Ve çoğu, geçmişleri bakımından Batılılara en çok benzemiş Müslümanlar'dan. * Taliban gibi cehalete yaslanan, yerel, kendi doğal çevresinden hiç çıkmamış kişiler değil. Tersine, küreselleşmiş, seyahat etmiş, dışarıda okumuş, yaşamış, Batı görmüş, kimisi üç, dört dil bilen kişiler. * Çoğu (yüzde 70) radikalleşmeyi de kendi geri denilen topraklarında değil, bizzat Batı toplumlarının içinde yaşamış.
*** Hem Sageman, hem de kitabı inceleyenler, araştırmanın "global İslamcı terörist"e dair genel geçer kanıları, efsaneleri yıktığında birleşiyor. Sageman, "Onlardan tuhaf yaratıklar olarak söz etmek, onları anlamadan yüzeysel tanımlamalar yapmak, onlarla yanlış mücadelelere yol açıyor" diyor. Demeye getiriyor ki, onlarla mücadele için Afganistan'ı ya da Irak'ı işgal etmek gerekmiyor; bizzat Batı medeniyetinin içinde ve onun sonuçları olarak küresel biçimde ortaya çıkışlarını anlamak gerekiyor. O'Neill'in deyişiyle, "Bu adamları tek başına onların kültürü değil, bizim medeniyetimiz de yarattı."
|