Liderleri uyarmaya çalıştım ama ciddiye almadılar

NATO vadisi sınırları içerisinde kalan yaşam alanım son iki gündür gayet sessiz ve sakin. Tek sorun sabahın köründe neredeyse evin damına tanjant geçen uçaklar.
Bi'durun ve mümkünse bi'susun. Dar gelirli uyumaya çalışıyor!
Onun dışında dünya liderlerinin mahallemize gelmiş olmaları da ayrı bir heyecan. Düşünsenize alemin kirasını yiyen babalara elli metre ötede Teşvikiye Cafe'de kendilerini kabul edebileceğimi, Atatürk'ün müşkülat arkadaşı Fevzi Çakmak anıtına çelenk koyabileceğimizi ve bilahare Ahmet Hakan başkanlığında benim dayı oğlunun Amerika'daki çalışma iznini görüşebileceğimizi ilettim ama pek takmadılar.
Ayrıca Ahmet Necdet Sezer'den daha eğlenceli bir lider olduğumu da ifade ettim.
Ses seda çıkmadı!
Liderler, barışın küreselleşmesi üzerine kafa yormaya devam etsinler, farkında olmadıkları çok daha büyük bir sorun var. Küreselleşme artık kadınların kontrolünde. Neredeyse sokağa çıkma yasağı tadındaki Nişantaşı kaldırımında yine alışverişe çıkmış kadınlar kol geziyordu. Her taraf kadın doluydu ve açık olan bir mağaza aramaktaydılar.
Normal şartlar altında kalabalığın arasında kaybolup dikkat çekmemeyi başardıkları halde, NATO şartları altında tüm gerçekler ortaya çıktı.
Elime, Woman's Entertainment Network ajansının yaptığı bir araştırma geçti. Sonuçları endişe verici.
Birleşik Devletler'de perakende alışverişin yüzde 88'ini kadınlar yapıyor!..
Ev mobilyalarının yüzde 94'ü, erkek giysilerinin yüzde 46'sı, tüm otomobillerin yüzde 65'i sağlık bakım hizmetlerinin yüzde 80'i, PC ve elektronik eşyaların yüzde 60'ı kadınlar tarafından tüketiliyor.
Kadınlar aile ekonomisinin yüzde 75'ini idare ediyorlar. Boşanma davalarının yüzde 75'ini açıyorlar.
Tamam belki Nişantaşı sokaklarındaki kadınlar bu ortalamalara sahip değiller ama önümüzdeki yirmi yıl içerisinde Birleşik Devletler standartlarına ulaşacakları kesin.
Ve o zaman ne olacağını ben size söyleyeyim.
Yeni dünya düzeninde eğer bir ülkenin ekonomisi kadınların eline geçerse, o ülkenin erkeleri savaş çıkartır, ülke istila eder, bölgesel projeler adı altında liberal emperyalizm oyununu sahneye koyar.
Düşünsenize seçmediğiniz bir eve, sevmediğiniz mobilyalara ve istemediğiniz bir arabaya mahkum olmuş bir erkekseniz ne yaparsınız? Kavga çıkartırsınız. Bunu toplumun geneline yaydığınız zaman da savaş çıkartırsınız. Tüm alışverişi Eva Braun yaptığı için Hitler dünyayı istila etmeye kalkmadı mı?
Yurtta sulh cihanda sulh niyeti tehlike altındadır arkadaşlar.
Ve eğer liderler Teşvikiye Cafe'ye gelme zahmetinde bulunmuş olsalardı dünya barışını tehdit eden bu sinsi gelişmeyi tüm ayrıntılarıyla iletecektim.